Yoksulluk Nafakası Şartları
Boşanma sonucunda yoksul duruma düşecek olan eşe eğer ağır kusurlu değilse yoksulluk nafakası ödenecektir. Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü şekilde dört tip nafaka mevcuttur. Bunlar; tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakasıdır.
Yoksulluk Nafakası Nedir?
Boşanma, yani evliliğin bitmesi durumunda maddi olarak yoksullaşacağı öngörülen eşin iyiliği için ödenmesine karar verilen nafaka çeşididir. Yoksulluk nafakası ile ilgilenmek üzere 4787 sayılı kanun nedeniyle Aile Mahkemeleri görevlendirilmiştir.
Yoksulluk nafakası talebi, boşanma davası içerisinde sunulabileceği gibi boşanma davasının sonuçlanması akabinde yeni bir dava açılarak da itenebilir. Fakat boşanma hükmü verildikten sonra, yoksulluk nafakası talep edebilmek için azami süre bir yıldır. Yani boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl geçmeden, yoksulluk nafakası talep edilebilirken, bir yılı geçtikten sonra dava hakkı kaybedilecektir.
Bu konu TMK ile düzenlenmiştir.
Madde 178- Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Yoksulluk Nafakası Davası Hangi Durumlarda Açılabilir?
Türk Medeni Kanun’un 175. Maddesinin birinci fırkası uyarınca Boşanmanın ardından yoksul duruma düşen eş, şayet diğer eşten daha az kusurlu ise yoksulluk nafakası talep edebilmektedir. yoksulluk nafakası şartları şunlardır:
- Öncelikle boşanma nedeniyle, nafaka talebinde bulunan taraf yoksul duruma düşmüş olmalıdır. Hukukta yoksulluk kavramı birçok boyutta değerlendirilir. Ama genel hatlarla hukuken yoksul sayılma, yeme, içme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, eğitim gibi bireyin karşılamak için zorunlu olduğu bireysel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelmesidir. Böyle bir durumda birey, yoksul sayılmaktadır.
- Yoksulluk nafakası taraflarca talep edilmesi gerekir. Hâkim re’sen yoksulluk nafakası kararı vermez.
- Yoksulluk nafakası davası, davacının ikamet ettiği yerin mahkemesinde yapılır.
- Yoksulluk nafakası isteyen taraf, diğer eşten kusurlu olmamalıdır.
Yoksulluk Nafakasını Kimler Alamaz?
Yukarıda saydığımız şartların dışında, bazı haller vardır ki yoksulluk nafakası almaya engel hallerden sayılırlar. Medeni Kanun’a istinaden yoksulluk nafakası bağlanmayan haller şunlardır:
- Yoksulluk nafakası isteyen eş, başka bir eşle evlenmesi durumunda nafaka hakkından mahrum kalır. Alıyorsa nafakası kesilir. Resmi olarak evli olmayıp, imam nikahı altında birlikte yaşama gibi durumlarda nafaka ödemesi için dava açılamaz.
- Boşanma sebebiyle yoksul duruma düşmeyen ya da düşmeyecek olan kişiler de yoksulluk nafakası davası açma hakkına sahip değildir.
- Herhangi bir gelir getiren işten, nafakaya güvenerek ayrılan ve yoksulluğa düşmeyen kişiler yoksulluk nafakası alamaz.
- Bile isteye çalışmaktan kaçınan ve mesleği olduğu halde çalışmayan bireyler yoksulluk nafakası alamazlar.
- Üzerinde gelir getiren taşınmaz malı bulunan ya da yoksulluğa düşmesine engel olacak nitelikte para birikimi olan kişiler yoksulluk nafakası alamaz.
- Davalı eşin, maddi gücü yeterli değilse, davacı yoksulluk nafakası alamaz.
Yoksulluk Nafakasının Miktarı Ne Kadardır? Miktar Nasıl Belirlenir?
Diğer tüm davalarda ve konularda olduğu gibi hukukun soyutluk ilkesi bu durumda da devrededir. Yoksulluk nafakası şu kadardır gibi net bir cümle kurmak kesinkes yanlış bir ifade olur. Çünkü nafaka miktarı olaya, duruma, kişi ya da kişilere göre belirlenir. Ama tabi ki kanunların öngördüğü sınırlar çerçevesinde hâkimin takdiriyle nafaka miktarı net bir şekil alır. Bu sınırlar:
- Nafaka ödemeye mükellef olan tarafın maddi gücüyle orantılı bir miktar belirlenecektir. Örneğin geliri 10 bin lira olan bir kişiden 7-8 bin lira nafaka istemek makul görünmemektedir. Nafaka ödeyecek eşin giderleri düşüldükten sonra makul bir nafaka hesaplanır.
- Nafaka isteyen tarafın, maddi durumu yaşamsal ihtiyaçları, evlilik içindeki refah seviyesi nafaka miktarı belirlenirken önemli bir faktördür.
Yoksulluk Nafakası Ödenmediği Zaman Ne Yapılabilir?
Mahkeme kararıyla, yoksulluk nafakası almanıza hükmolunmuşsa ve nafaka ödemesi gereken taraf nafakayı ödemiyorsa kanun yollarına başvurarak nafaka alınabilir. Eğer nafaka ödemesi gereken tarafla hukuksal yollara başvurmadan sorunu çözüme kavuşturamazsanız, cebri icra yöntemi ile nafaka mükellefine yaptırım uygulanır. Yani nafaka mükellefi üzerinde icra takibi başlatılır.
İcra takibi sonucunda da nafaka borcu ödenmiyorsa ve biriken nafaka borçları var ise, icra ceza mahkemesine başvuru yapılır. Borçlunun nafaka borcunu ödememesi nedeniyle üç aylık tazyik hapsi ile cezalandırılması talep edilebilir. Ödemesi gereken nafakayı ödemeyen taraf, hukukun öngördüğü şekilde 3 aylık bir cezai yaptırıma maruz kalacaktır.
Yoksulluk Nafakası Ödeme Sorumluluğu Hangi Durumlarda Kalkar?
Esasen yoksulluk nafakası, medeni hukuka göre süresiz bir nafakadır. Yani ömür boyu ödenmesi gereken bir borçtur. Ancak bazı durumlarda bu borçluluk durumu ortadan kalkabilir. Bu durumlardan bazıları aşağıdakiler gibidir:
- Eğer yoksulluk nafakası ödediğiniz eski eşin, nikahsız bir şekilde aynı evde yaşadığı bir karşı cinsle yaşadığı durumu var ise, yoksulluk nafakası sorumluluğu ortadan kalkabilen bir durumdur. Çünkü hukuken haysiyetsiz hayat sürme olarak adlandırılan bu gibi durumlarda, nafaka sorumlusu eski eşinin haysiyetsiz hayat yaşadığı beyanını kanıtlamalıdır.
- Yoksulluk nafakası alan kişi, bir işte yoksulluğunu kaldıracak şekilde gelir elde ederek çalışmaya başlamışsa yoksulluk nafaka ödeme sorumluluğu ortadan kalkmaktadır.
- Yoksulluk nafakası alan kişinin, ölmesi nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırır. Yani nafaka devredilemez bir ödenektir. Kimseye miras kalmaz. Ölüm halinde nafaka kendiliğinden sona erer. Diğer hallerde ise dava açılarak yoksulluk nafakasının sona ermesi istenir.
Yoksulluk Nafakası Miktarı Değişir mi?
Eğer mahkeme tarafından yoksulluk nafakası ödenmesine hükmolunmuşsa nafaka miktarı da belirlenmiş demektir. Peki nafaka miktarını artırmak için kanun yolu açık mıdır? Elbette nafaka miktarının yetersiz kalması durumunda, miktarın artırılması için dava açılabilir. Ancak bunun için de bazı şartlar mevcuttur:
- Boşanma davasının kesinleşmesinin ardından en az bir yıl geçmiş olması gerekir.
- Ekonomik şartların eskiye göre zorlayıcı hale gelmesi gerekir.
- Enflasyon ve alım gücü koşullarının, davacının aleyhine olması gerekir.
Nafaka ödeme sorumlusu, yoksulluk nafakasının miktarının düşürülmesi için dava açabilme hakkına sahiptir. Nafaka mükellefi, boşanma davasından sonra ekonomik zorluğa düşmüşse, maddi durumunda olumsuz değişimler yaşamışsa nafakanın düşürülmesi hakkında dava açarak nafaka sorumluluğunun miktarını düşürebilecektir. Ancak ve ancak bu maddi durumundaki olumsuz değişimi kanıtlaması gerekir.
Yoksulluk nafakası sorumluluğunu azaltacak bir durum da nafaka ödeyenin evlenmesi durumudur. Tek başına yaşamasındansa yeni aile kurmuş olması masraflarını ve giderlerini artıracağından bu durum nafaka sorumlusuna nafaka miktarını düşürmek için dava açma hakkı verir.