0541 146 65 66
Sosyal Medya Hesaplarımız

Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası

Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası

Taksirle Yaralama Suçu

Türk Ceza Kanunu’nun 89 sayılı maddesinde düzenlenen Taksirle Yaralama Suçu, failin istemediği halde gereken dikkat ve özen gösterme yükümlülüğünü ihlal ettiği için bir ya da birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmasıyla oluşur. Taksirle yaralama suçuna uygulamada genellikle trafik kazaları ve iş kazalarında karşılaşılır.

Taksir Nedir?

Ceza hukukunda taksir kavramının büyük bir önemi vardır. Basitçe açıklamak gerekirse taksir; kişinin sonucunu öngöremeden, dikkatsiz veya özensiz olduğu için istenmeyen bir neticeye sebep olmasıdır. Yani fail yaralamayı amaçlamamakta, hatta mağdurun yaralanabileceğini dahi öngörmemektedir. Durması gereken bir yerde duramadığı için bir yayanın yaralanmasına neden olan fail, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı için taksirle yayanın yaralanmasına neden olmuş olur.

Taksirle Yaralama Suçunun Cezası

Taksirle yaralama suçunun basit hali takibi şikayete bağlı olan suçlar arasındadır. Mağdur suçun işlendiği ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde savcılığa başvurarak soruşturma açılmasını talep edebilir. Kanunun 89/2-3-4 sayılı fıkralarında düzenlenmiş olan suçun nitelikli hallerinin takibi şikayete bağlı değildir. Savcılık tarafından resen soruşturulması gerekir.

TCK madde 89’da yer alan taksirle yaralama suçu uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır. Bu nedenle soruşturma veya mahkeme sürecinde tarafların mahkeme dışında uzlaşması süreci hızlandırır. Eğer bu süreçte taraflar arasında uzlaşma sağlanamazsa yargılamaya devam edilir.

Suçun cezasının belirlenmesinde kanunda ortaya çıkmış olan neticeye bağlı olarak farklı seçenekler söz konusudur. Buna göre;

Taksirle yaralama suçunun ceza davası süreci devam ederken veya sonrasında mağdur tarafından faile hukuk mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat davası açılır. Bu iki dava aynı konuyu ele alır ancak tazminat davasında hakim ceza davasındaki kusur oranları ile bağlı değildir. Ancak ceza davasında mahkumiyet hükmü verilmesi durumunda tazminat davasında bu hüküm kesin delil niteliği taşır.

Taksirle Yaralama Suçunda Cezanın Ertelenmesi, Adli Para Cezasına Çevrilmesi ve HAGB

Taksirle yaralama suçu nedeniyle verilen hapis cezası gerekli koşullar sağlanıyorsa ertelenebilir, adli para cezasına çevrilebilir veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Taksirle Yaralama Suçunda Avukat Seçimi

Taksirle yaralama suçu malpraktis davalarında, trafik ve iş kazalarında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu suça verilebilecek en uzun ceza 2 yıldır. Bu ceza failin pişmanlığı, iş ve aile durumu gibi sebepler ile ertelenebilmekte veya para cezasına çevrilebilmektedir. Yine de bu durumlarda failin adli sicil kaydında ceza aldığı görünüyor olacaktır. Ayrıca ceza davasında alınacak olan bir mahkumiyet kararı tazminat davası açısından da kesin delil niteliğine sahip olacaktır. Bu nedenler göz önüne alındığında süreçte alanında uzman bir ceza avukatı ile çalışılması gerektiği oldukça açıktır.