0541 146 65 66
Sosyal Medya Hesaplarımız

Ölüm Zamanının Belirlenmesi ve Kriminal İncelemesi

Ölüm Zamanının Belirlenmesi ve Kriminal İncelemesi

Ölüm zamanının doğru tayini adli tahkikatı yönlendirmesi açısından önemlidir. Ancak kesin bir zamanı belirleyecek tek başına sağlıklı bir yöntem yoktur. Adli tıp acısından bazı yöntemler uygulanmaktadır. Ölüm belirtileri ipucu verir. Sakal ve kıllara bakılır. Biyolojik, kimyasal, entomoloji tetkikler yapılır.

Kolluk için olay yeri bulguları ve soruşturma bilgileri önemlidir; hem soruşturmanın çabuklaşması hem de adli tıp, laboratuar bilgilerinin uzun süre sonuçlanmadığı durumlarda önem kazanır.

Maktulun hayat hikâyesi, özellikle ölmeden önceki zamanı önemlidir. Son konuşulan telefon kaydı, son hayatta gören kişinin ifadesi, son alınan gazete, ya da ödenen para gibi bulgular.

Uzamış dönemde cesedin çürümesi, yakılması gibi durumlarda ölü bilgisi sağlıklı bilgi vermektedir.

Tüm bu aktarılanlar ışığında eğer cesette ölü lekeleri tamamen gelişmiş, ölü katılığı tüm eklemleri tutmuş ise şahıs öleli en az 3–6 saat olmuştur denebilir. Çünkü tüm bu değişikliklerin bu sürelerden daha kısa sürelerde tamamen gelişmesine etkili bir faktörden söz edilmemektedir. Aksine geciktirici faktörler bildirilmiştir. Yukarıdaki bulgulara ek olarak ilioçekal bölgede kokuşma lekesi belirmiş ise kişi öleli en az 24 saat geçmiştir. Kokuşma nedeniyle yüz zenci yüzü görünümü almış, tanınmayacak kadar şişmiş ve değişmiş ise kişi öleli en az 2–3 gün olmuştur. Kokuşma nedeniyle karın patlamış ise kişi öleli en az birkaç hafta geçmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi, bu bulgular daha uzun sürelerde de gelişebilir. Değerlendirmeler sırasında verilecek postmortem intervalin faili meçhul bir cinayette, ya da miras hukuku yönünden bazı intihar ve kazalarda önemli ipuçları olarak kullanılacağı akıldan hiç çıkarılmamalıdır (Adli Otopsiler Ve Adli Patoloji, 2007).

Bu alanlarda bilirkişi, kriminal inceleme, uzman görüşü hizmeti verilmektedir.

Bilirkisiraporlari.com da yayınlamakta olan her makale kurucu bilirkişilerimiz tarafından yazılmış olup yayınlanmış eserlerden oluşmaktır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında korunmaktadır. İzinsiz kopyalanması yasaktır.