Hukuk İstinaf Dilekçesi Örneği
Yerel mahkemelerden çıkan kararlar için istinaf yoluna başvurulacaktır. İstinaf dilekçesi kararı veren yerel mahkemeye verilecektir. O mahkemeye erişim yoksa herhangi bir yer asliye hukuk mahkemesine de verilebilir. Bu mahkeme kararı veren mahkemeye gönderir. Yerel mahkeme de dilekçeyi bölge adliye mahkemesine gönderir.
İstinaf dilekçesinde belirtilen daireye gönderme zorunluluğu yoktur. Bu nedenle ilgili daire şeklinde başlık atılması yeterlidir. Resen görevli olan istinaf dairesi seçilir ve dilekçe gönderilir. İstinaf dilekçesinde olması gereken tüm hususlar eksiksiz olarak yer almalıdır. Böylece başvuru kabul edilerek incelemeye alınacaktır.
Diğer bir husus ise başvurunun süresi içinde yapılmasıdır. İstinaf başvuru süresi kararın tebliğ ya da tefhiminden itibaren 2 haftadır. Bu süre içinde istinaf dilekçesi ilgili mahkemelere verilmelidir.
İstinaf dilekçesi örneği ile siz de kendi dilekçenizi hazırlayabilirsiniz. İstinaf örnek dilekçe sayesinde dilekçede bulunması zorunlu hususları görebilirsiniz. Ancak her dilekçenin içeriği dava konusuna göre değiştirilmelidir.
Örnek Dilekçe
………BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA SUNULMAK ÜZERE
……. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
Dosya No: …./…. E. 2020/…. K.
İstinaf Talep Eden (Davacı): …………………………………………………………………..
Vekili: ……………………………………………………………………………………………………
Davalı: …………………………………………………………………………………………………..
Vekili: ……………………………………………………………………………………………………
Karar Tarihi:../../….
Karar Tebliğ Tarihi: ../../….
Dava Konusu:….. İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı ve…. tarihli kararının istinaf incelemesi ile kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmesi.
Karar Özeti:…. İcra Müdürlüğünün …….. Tal. Sayılı dosyası kapsamında ….. tarihinde satışın düşülmesine karar verilmiştir. İcra müdürlüğünün usul ve kanuna aykırı işlemin iptali için açtığımız davayı Sayın Yerel Mahkeme eksik inceleme sonucu (şikayetin) reddine karar vermiştir.
İstinaf Sebepleri:
1- Dava dosyamız evveliyatında (20.07.2016 tarihinden önce) Yargıtay tarafından verilmiş bir bozma kararı bulunmadığından ilk kez yasa yoluna tabi olan bu karar 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre istinaf kanun yoluna tabidir.
2- Yerel Mahkeme kararı usul ve yasaya aykırıdır. Yerel Mahkeme dava dilekçesinde belirttiğimiz hususlarda araştırma yapmaksızın eksik inceleme sonucu davanın reddine karar vermiştir.
3- Dava dilekçemizde de ayrıntılı olarak belirttiğimiz üzere Müvekkil firma, Satışa konu gayrimenkul üzerinde ipoteği bulunan ………. Kiralama A.Ş ‘den ipotek hakkını temlik almıştır. İş bu temlik hakkına dayanarak İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ………… E. Sayılı dosyası kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla cebri icra takibi başlatmıştır.
Satışa konu gayrimenkulün tapu bilgileri celp edilmesi sonucu, üzerinde …………. … Asliye Hukuk Mahkemesinin ………… Esas sayılı dosyası kapsamında ”ihtiyati tedbir” kararı bulunduğu tespit edilmiştir. Esas icra dairesinden söz konusu tedbirin CEBRİ İCRA SATIŞINA engel olmadığı tespit etmesi sonucu …… … İcra Müdürlüğünün ………. E. sayılı dosyası kapsamında satış kararı verilmiştir.
Satış kararının icrası için ….. İcra Müdürlüğünün …./….. Tal. sayılı dosyasına talimat yazılmıştır. Talimat icrası satış hazırlıklarını tamamlayarak ……. tarihine satış günü verilmiştir.
4-) Satıştan günü, ……….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……./……. Esas, ………… tarihli müzekkeresi ile satışa konu gayrimenkul üzerinde tedbirleri olduğunu belirtmiştir. Söz konusu müzekkere de satışın durdurulmasına yönelik bir talep mevcut olmamasına rağmen talimat icrası satış saatinde satışın re’sen düşülmesine karar vermiştir.
5-) Sayın yerel Mahkeme’ye, ………… Asliye Hukuk Mahkemenin verdiği tedbir kararının hukuki mahiyeti itibariyle cebri icra satışına engel mahiyette olmadığını, iş bu tedbir yönünden satışın düşürülmesine karar verilemeyeceğine yönelik itirazda bulunmamıza rağmen, Sayın Mahkeme iş bu itirazlarımız hakkında herhangi bir değerlendirme yapmaksızın talimat icrasının da satış düşürme yetkisi olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir.
6-) YÜKSEK MAHKEMENİZİN SÜREGELEN İÇTİHATLARINA GÖRE TEDBİR KARARLARI, SADECE MALİKİN TAŞINMAZI ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE RIZAİ DEVRİNİ VE TASARRUFLARINI ENGELLER. YOKSA ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE CEBRİ İCRA YOLU İLE SATIŞINI ENGELLEMEZ. Keza bu durumla ilgili Yüksek Mahkemenizin ( Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin) 2009/26802 E. 2010/8766 K. 08.04.2010 tarihli ilamında; ‘’ … 3. Kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmaz…’’ şeklindedir. Aynı doğrultuda gene dairenizin ( Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin) E.2004/7667 K. 2004/10410 T.27.04.2004 sayılı ilamında da ”İhtiyati tedbir kararı taşınmazın rızaen 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesini amaçlayan bir karar olup, CEBRİ İCRA YOLU İLE DEVİR İŞLEMLERİNİ ENGELLEMEZ. Şikayetin kabulüne karar verilmek gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsizdir.” şeklindedir.
Keza Yüksek Mahkemenizin E.2002/9603 K. 2002/10780 T.23.05.2002 sayılı ilamını da aynı doğrultudadır. (İlgili içtihatlar dava dosyasına daha önceden ibraz edilmiştir.
7-) Yukarıda belirtilen sebeple ve HMK m. 355 hükmü gereğince re’sen gözetilecek nedenlerle istinaf incelemesi yapılarak mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talebimiz doğrultusunda davanın (şikayetin) kabulüne karar verilmesini arz ve talep ederiz.
NETİCE-İ TALEP Arz ve izah edilen sebeplerle;
İstinaf Talebimizin Kabulüne,
Usul ve kanuna aykırı Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında taleplerimiz doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep ederiz.
Davacı Vekili
Av. ……….. ….