0541 146 65 66
Sosyal Medya Hesaplarımız

Hukukta Temyiz Kanun Yolu

Hukukta Temyiz Kanun Yolu

Temyiz, kelime anlamı bakımından incelendiğinde ayırt etme, seçme, ayırma gibi anlamlara gelmektedir. Temel dinamiği, doğruyu yanlıştan ayırmak olan bu terimin, hukukta da yeri vardır. Hukuki anlamda temyiz, bir mahkeme kararının, denetlenmesi amacıyla bir üst mahkemeye gönderilmesidir. Örneğin istinaf mahkemelerinden verilen kararların, Türk hukukuna uygun olup olmadığını denetletmek için bir üst mahkemeler olan Yargıtay ya da Danıştay’a temyiz yolu açıktır.

Temyiz Mercileri

Temyiz başvurusu sonucunda, nihai kararın denetimi yüksek mahkemeler tarafından yapılır. İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlar istinaf için Bölge İdare Mahkemelerine götürülür. Buradan çıkan karar da Danıştay’da temyiz edilir.

Adli yargı mahkemelerinden çıkan kararlar ise Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf edilir. Buradan çıkan kararlar Yargıtay’da temyiz edilir. Genel kurala bağlamak gerekirse idare ve vergi mahkemesi dışındaki kararlar için temyiz merci Yargıtay’dır.

Bizim konumuz hukukta temyiz yolu olan Yargıtay ve temyiz başvurusu hakkında detaylardır.

Temyiz Başvurusu Nasıl Yapılır?

Bir mahkeme kararının hukuka uygunluğunun denetlenmesi için Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunulur. Davacı ya da davalı yazılı olarak temyiz başvurusu yapabilir. İstinaf mahkemesi tarafından resen temyiz gibi bir uygulama yoktur. Mutlaka tarafların temyiz etmesi gerekir. Yani davada verilen karar aleyhine olan kişi kararın hukuka uygunluğunun yeniden değerlendirilmesi, yüksek mahkemede yapılması istenebilir.

Bunun için, öncelikle bir yerel mahkeme tarafından nihai bir karar verilmiş olması gerekir. Yani mahkeme sonlandırılmış, karara bağlanmış olmalıdır. Ara kararlar için karine olarak temyiz yolu kapalıdır.  

Bu karar mutlaka istinaf yoluna götürülmelidir. Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalar hariç olmak üzere istinaf temyiz yolu tüketilmelidir.

Temyiz ve İstinaf Farkları

Türk hukuk sisteminde 3 aşamalı yargılama usulü vardır. Yerel mahkeme, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay olmak üzere 3 merci tarafından bu kararlar denetlenir. Bu hukuk yolları tüketildikten sonra Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılabilir. AYM’den de istenen karar çıkmazsa ancak o zaman Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapılır.

Yerel mahkeme kararını verdi ve karardan etkilenen taraf ya da taraflar hükümde isabet olmadığını düşünüyorsa, bölge adliye mahkemesine istinaf dilekçesi verir. Bu dilekçe ile istinaf sebepleri açıklanarak yerel mahkeme kararının bozulması istenir. Mahkeme kararı sonucuyla hapis cezası almış kişiler de istinaf dilekçelerini bulundukları cezaevi müdürlüğüne sunarlar. İlgili mercilere sunulan dilekçelerle, istinaf başvurusu yapılmış olur.

İstinaf başvurusunda BAM, yerel mahkeme gibi denetim ve hukuki denetim yapar. Yani yerel mahkemenin yaptığı delil, tanık gibi tüm işlemleri yapabilir, resen hukuki mevzuatı inceleyebilir. İstinafta mahkeme tarafların sunduğu beyanlarla bağlıdır.

İstinaftan çıkan karar yerel mahkeme kararını onama ise bu karar için bir üst mahkeme olan Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılır. Temyiz incelemesinde ise istinaf mahkemesinin verdiği karar sadece hukuki mevzuat yönünden incelenir. Yargıtay dosyada yer alan maddi vakaların hukuki mevzuata uygunluğunu denetler. Yeniden yerel mahkeme gibi bir inceleme yapmaz. Yargıtay taraf beyanları ile bağlı olmadan tüm hukuki mevzuata göre kararını verir.

Temyiz Süresi Ne Kadardır?

Mahkeme kararlarına temyiz başvurusu yapabilmek için, hükmün tefhim ve tebliğ işlemlerinin tamamlanmasının ardından 2 hafta içinde temyiz yapılabilir. Mahkeme kararının yeniden değerlendirilmesi için bu 2 haftalık süre hak düşürücüdür.  Ancak bu süreye hükmün verildiği ilk gün dahil edilmez. Temyiz başvurusu süresi son günü resmî tatil günlerine tekabül ediyorsa, tatilden sonraki ilk iş günü temyiz dilekçesi sunulabilir.

Mahkeme fiilen sürerken, bir hükme vakıf olunmamışsa, mahkeme kararı posta vasıtasıyla tebliğ edilir. Tebliğ işleminin tamamlanmasının ardından, temyiz başvuru süresi de başlamış olur.

Temyiz süresini kaçıran taraf katılma yoluyla temyiz yolunu kullanabilir. Ancak bu durumda asıl temyiz eden feragat ederse ya da başvuru esasa girilmeden reddedilirse katılma yoluyla temyiz de reddedilir.

Temyiz Başvurusu Gerekçeleri

Temyiz, kendi metodolojisinde zaten, yeniden değerlendirme kapısı anlamına gelmektedir. Mahkemece verilen karar ya da kararların, apaçık bir biçimde neden temyiz edilmesinin istendiği ifade edilmelidir. Yani verilen kararın, hangi bakımlardan kanuna aykırı ya da usulsüz olduğu temyiz dilekçesine yazılmak zorundadır.

Yalnız Yargıtay isterse davacı tarafından öne sürülmüş olan temyiz sebebi yanı sıra, kanuna aykırı gördüğü ve dilekçede belirtilmemiş noktalar için de kararı bir bütün olarak inceleme hakkına sahiptir.

Hangi Kararlar Temyiz Edilemez?

Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılamayacak kararlar HMK m.362 ile sayılmıştır. Buna göre;

  • 2020 yılı için değeri 72.070 TL’yi geçmeyen kararlar kesindir ve temyiz edilemez. Bu miktar her sene değişir. Alacağın kısmen dava edilmesi, icra iflas mahkemelerinden çıkan kararların temyizi, iş mahkemesinin verdiği kararlar gibi maddi değeri olan davalarda da 72.070 TL sınırı baz alınacaktır.
  • Kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davaları hariç, sulh hukuk mahkemesinin görevlerine giren davalar kesindir, temyiz edilemez.
  • İlk derece mahkemeleri arasındaki görev, yetki tayini kararları kesindir, temyiz edilemez.
  • Çekişmesiz yargı işleri için verilen kararlar kesindir, temyiz edilemez.
  • Soybağı davaları hariç nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda temyiz yolu kapalıdır.
  • İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi geçici hukuki koruma sağlayan kararlar temyiz edilemez.

Temyiz İncelemesi Sonucunda Hangi Kararlar Verilir?

Temyiz yolu kapalı olan yerel mahkeme kararları istinaf kararı ile kesinleşecektir. Eğer temyiz yolu açıksa da istinaf mahkemesi kararının tebliği itibariyle 2 hafta içinde temyiz edilebilir.

Temyiz incelemesi usul ve esas olmak üzere 2 aşamadan oluşur. Ön inceleme aşamasında dosya usulen incelenir, sonra esasa girilir. Esasta ise hukuka uygunluk denetlenir.

Karine olarak Yargıtay dosya üzerinden inceleme yapar. Temyiz duruşması istisnai hallerde bir defaya mahsus olmak üzere yapılır. Duruşma dosyanın esasına girilince yapılır. Duruşmalı yargılamayı taraflardan biri isteyebileceği gibi Yargıtay kendiliğinden de duruşma kararı verebilir.

Yapılan inceleme sonucunda Yargıtay şu kararları verebilir:

  • İstinaf kararının doğru olduğu kanaati ile onama kararı,
  • Yargılama hatası, eksiklikler, hukukun yanlış uygulanması gibi esasa ilişkin sebeplerle bozma kararı,
  • Karar esas yönünden uygunsa maddi hatalar ya da usul hataları için düzelterek onama kararı verilebilir.

Bu kararlar verildikten sonra Yargıtay tarafından dosya BAM ya da yerel mahkemeye gönderilir.

  • Onama kararı verilmişse karar kesinleşir ve yerel mahkeme kararı uygular.
  • Düzelterek onama kararı verilmişse yerel mahkeme hataları düzelterek yeniden hüküm kurar.
  • Bozma kararı verilmişse yerel mahkemenin 2 seçeneği vardır.
  • Bozma kararına uyma ya da bozma kararına direnme kararı verebilir. Bozmaya uyma kararı istinaf edilemez, Yargıtay’da temyiz edilir.
  • Bozmaya direnme halinde ise yerel mahkeme ilk verdiği kararın doğru olduğuna dair direnir. Direnme kararı yine aynı Yargıtay dairesi tarafından incelenir. Yargıtay direnme kararını uygun bulursa kararını düzeltir, onama kararı verir. Ancak direnmeyi yerinde görmezse dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilir. Son kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu verecektir. Yargıtay tarafından verilen bu kararlar artık kesindir. İtiraz için gerekli şartlar sağlandığı takdirde AYM başvurusu yapmak gerekir.