0541 146 65 66
Sosyal Medya Hesaplarımız

Anlaşmalı Boşanma Davası

Anlaşmalı Boşanma Davası

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ön gördüğü şekilde, evlilik birliğinin sonlanması, yani boşanma davası iki farklı şekilde açılmaktadır. Bunlardan birisi çekişmeli boşanma davası iken diğeri anlaşmalı boşanma davası olarak isimlendirilmektedir.

Anlaşmalı boşanma, isminden de anlaşılabileceği gibi eşlerden her ikisinin de belli başlı konularda mutabakata vararak evliliği noktalamalarıdır. Yani her iki eşin de boşanmaya gönüllü olduğu ve haklarını aradaki anlaşma ile aldığı boşanma şeklidir. Bu tarz davalarda eşlerden birisinin ya da her ikisinin de kusurlu, hatalı olduğu gibi bir beyan söz konusu değildir. Yani davanın içeriğinde, herhangi bir suçlama yoktur. Herhangi bir suçlama durumu olmadığı için de suçun ispatlanması gibi bir durum da söz konusu olmayacaktır. Bu yüzden anlaşmalı boşanma davaları celseler boyunca uzamaz, çoğunlukla tek celsede sona erer. Daha uzun sürmesi istisnai durumlardır.

Türk Medeni Kanununu Madde 166.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Hangi Şartlar Altında Anlaşmalı Boşanma Davası Açılabilir?

Başta eşlerin her ikisinin de evliliği bitirme konusunda hemfikir olması gerekir. Bu iradi şartın ardından bir de hukuki şartları vardır anlaşmalı boşanma davalarının. Anlaşmalı boşanma davalarının hukuki şartları ise şunlardır:

  1. Evlilik birliği minimum bir sene sürmüş olmalıdır.

Türk Medeni Kanunu evliliği bitirmektense sürdürmeyi, toplumsal aile yapısına uygun gören bir sistemdir. Bireylerin birbirlerini tanıma ve birbirlerine adapte olma süreci yapılan araştırmalar ve tecrübelere dayanarak ortalama bir sene gibi bir süre olduğu öngörülür. Bu yüzden bir yıldan kısa sürmüş olan evlilikler, anlaşmalı şekilde bitirilemez. Boşanmanın ardından pişman olma gibi durumların bir nebze de olsa önüne geçmek için böyle bir şart konulmuştur. Eşler 1 yılı doldurduktan sonra anlaşmalı olarak boşanabilecektir.

  • Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için eşler mahkemeye birlikte başvurmalıdır ya da dava açmamış olan eş, davayı açan eşin boşanma davasını kabul etmelidir.
  • Boşanma davasını karara bağlayacak olan hâkim, her iki eşi de dinlemelidir.

Anlaşmalı bir şekilde boşanacak olan evli çiftler, davayı gören hakim karşısında özgür iradeleri sonucu evliliği bitirmek istediklerini ifade etmelidirler. Eğer hakim tarafların gerçekten ve samimi bir şekilde hiçbir baskı ve zorlama olmadan boşanma kararı aldıklarına emin olmalıdır. Çekişmeli boşanma davaları ile anlaşmalı boşanma davaları bu noktada birbirinden farklılaşmaktadır. Çekişmeli boşanma davalarında taraflar mahkemeye fiilen katılmak zorunda olmadıkları halde, anlaşmalı boşanma davalarında eşler, mahkemeye fiilen katılmak zorundadırlar. Nasıl ki nikah memuru önünde evet diyerek evleniliyorsa, anlaşmalı boşanmada da hakim önünde boşanma beyanı tekrarlanmalıdır. Her iki eş aynı anda aynı hakim önünde beyanda bulunur.

  • Eşlerin kendi aralarında yapmış oldukları anlaşma hukuka uygun olmalı ve hakimce kabul edilmelidir.

Her anlaşmada olduğu gibi hukuka uygunluk, anlaşmalı boşanma protokolü esasları arasında yer almaktadır. Hukuka uygunluk konusuna bir aykırılık yoksa, eşler istedikleri şekilde anlaşarak boşanabilir. Ancak hakim isterse eşlerin vardığı mutabakatta değişiklik yapma özgürlüğüne sahiptir. Boşanacak olan çiftin çocukları var ise, hakim çocukların ve çiftin iyiliğini gözeterek de anlaşmaya madde ekleyebilir, anlaşmadan madde çıkartabilir. Eğer hakim tarafında yapılan değişikler, eşler tarafından reddedilecek olursa, anlaşmalı boşanma gerçekleşmeyecektir. Dava çekişmeli davaya dönüşebilir ya da eşler tarafından hakimin uygun göreceği yeni bir protokol hazırlanabilir.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Vazgeçmek Mümkün müdür?

Anlaşmalı boşanma davalarında, başvuruyu yapan çift duruşma esnasında dahi olsa eğer hakim tarafından boşanma kararı verilmemişse boşanmaktan vazgeçebilirler. Bu vazgeçiş için de herhangi bir sebep sunma zorunluluğu da yoktur. Sözel olarak boşanmaktan vazgeçtiğini ifade eden çiftin, boşanma davası düşer. Ancak eşlerden birisi boşanmaktan vazgeçip diğeri boşanma isteğinde ısrarcı olursa, anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Çünkü öncesinde evliliği bitirme konusunda varılmış olan fikir birliği ortadan kalkmıştır. Böyle bir şekilde anlaşmalı boşanma davası çekişmeli bir hale gelirse, hakim boşanmak isteyen eşten boşanma nedenlerini açıklamasını isteyecektir. Bu nedenlerle ilgili delilleri toplaması için de hala boşanmak isteyen eşe süre tanıyacaktır. Bu sürenin ardından anlaşmalı boşanma davası süreci, çekişmeli boşanma davası sürecine girmiş olacaktır. Aksi bir durumda, boşanma davasının reddine de karar verilebilir.

Anlaşmalı Boşanmak İçin Avukat Tutmak Şart Mıdır?

Türk yargı sisteminde avukatla temsil zorunluluğu yoktur. Bu nedenle anlaşmalı boşanma davalarında avukat tutmak elbette şart değildir. Ancak, eşle yapılan anlaşmanın geçerliliği için ve geri dönüşü olmayan ya da çok zor olan hukuki ihmallere karşı tedbir almak için bir avukatla görüşmekte her zaman yarar vardır. Bazen de var olan haklar konusunda bilinçlenmek ve yanlış kararlar almamak için de işin ehlinden bilgiler almak yarara olacaktır. Eşler sadece anlaşmalı boşanma protokolü bir avukata hazırlatarak vekalet vermeksizin kendi davalarını açabilirler.

Anlaşmalı boşanma davasında hakimin verdiği hükmün kesinleşmesi için temyiz etmemek gerekir. Zaten her iki tarafın uygun gördüğü bir karar olduğu için temyize gerek yoktur.  tarafların her ikisi de temyizden feragat dilekçesi vermesi halinde kararın kesinleşme süresi hızlanacaktır.