Vasiyetname Düzenlenmesi, Geçerliliği ve İptal Davası
Miras bırakanın yazılı belge veya sözlü beyanla; son istek ve arzularını, mal paylaşımı düzenlemesini ifade etmesi vasiyetname olarak adlandırılır. Türk Medeni Kanunu’nun aşağıdaki maddelerince miras bırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla şu işlemleri yapabilmektedir:
Madde 510- Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.
Ölüme bağlı tasarruflardan en önemlisi vasiyetnamedir. Çünkü vasiyetnameler kişi hayatta olduğu sürece tek taraflı olarak değiştirilip, miras bırakanın istek ve taleplerine göre düzenlenebilir. Miras bırakan, terekesinin geleceğine serbestçe yön verip arzu ettiği hususlarda tasarrufta bulunabilir.
Vasiyetname Düzenlenmesi
Vasiyetnamenin miras bırakan tarafından düzenlenmesi için kişinin ayırt etme gücüne sahip olması ve en az 15 yaşında olması gerekmektedir. Vasiyetname düzenlenmesi için bazı sınırlamalar bulunmaktadır. Yani miras bırakan, terekesi üzerinde sınırsız tasarruf hakkına sahip değildir. Bilakis vasiyetname, saklı paylı mirasçıların saklı paylarını ihlal etmemelidir. Vasiyetnamenin düzenlenmesinde kanuni şekil şartları Türk Medeni Kanunu’nca açıklanmıştır. Bir vasiyetname; resmi, el yazılı yahut sözlü olabileceğinden kanun da her birini ayrı ele almaktadır.
- Resmi Vasiyetname
Resmi memur ve 2 tanık huzurunda miras bırakan vasiyetini açıklar. Resmi memur ve tanıklar miras bırakanın akrabası olmamalıdır. Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesi kanuni şekil şartları Türk Medeni Kanunu 532 ila 537. Maddesi arasında açıklanmıştır.
Madde 532 – Resmî vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir. Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir.
b. Memurun işlevi
Madde 533 -Mirasbırakan, arzularını resmî memura bildirir. Bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için mirasbırakana verir. Vasiyetname, mirasbırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar.
c. Tanıkların katılması
Madde 534 – Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra mirasbırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve mirasbırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir.
d. Mirasbırakan tarafından okunmaksızın ve imzalanmaksızın düzenleme
Madde 535- Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.
e. Düzenlemeye katılma yasağı
Madde 536- Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar, mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamazlar. Resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz.
f. Vasiyetnamenin saklanması
Madde 537- Resmî vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.)
Kanunda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulduğunda genel hatlarıyla resmi vasiyetname, kanunda yetkisi resmi memur tarafından iki tanığın katılmasıyla düzenlenir. Fiil ehliyeti bulunmayan, okur-yazar olmayan, kamu hizmetinde yasaklı olan kişiler veya miras bırakanın eşi, alt ve üstsoy kan hısımları ve kardeşleri tanık olarak bulunamazlar. Resmi vasiyetnamenin hem okunup imzalanması gereken hem de okunup imzalanmadan hazırlanan iki çeşidi bulunmaktadır. Her ikisinde de tanıkların ve resmi memurun imzası bulunur. Fakat yalnızca ilkinde miras bırakanın okuyup imzalaması gerekmektedir. İkinci çeşidi okur-yazar olmayanlar için daha çok tercih edilir ve bu türde resmi memur miras bırakana hazırladığı vasiyetnameyi okuyarak sözlü onayını alır.
- El Yazılı Vasiyetname
El yazılı vasiyetname düzenlemek resmi vasiyetnameye göre oldukça kolaydır. Miras bırakan herhangi bir yere kendi el yazısı ile vasiyetini yazar ve imzalar. İmza mutlaka el yazısı ile atılmalıdır. Bu şekilde yapılan birden fazla vasiyetname varsa en son yazılan vasiyet geçerlidir. El yazılı vasiyetnamenin düzenlenmesi Türk Medeni Kanunu’nun 538. Maddesi ile açıklanmıştır.
Madde 538- El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur. El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabilir.
El yazısı ile vasiyetnamede, belgenin tamamının miras bırakanın el yazısı ile yazılmış olması, üzerinde vasiyetnamenin tamamlandığı tarihi ve miras bırakanın imzasını bulundurması gerekmektedir. İmza da aynı şekilde el yazısı ile atılmalıdır. Bu hususta başka bir yöntem geçerli sayılmamaktadır.
- Sözlü Vasiyetname
Sözlü vasiyetname şartları ise en ağır olandır diyebiliriz. Çünkü sözlü vasiyet bırakmak olağanüstü bir durumdur. Kötüye kullanılmaması için ağır şartlara bağlanmıştır. Böyle bir vasiyet yapmak için mutlaka sözlü vasiyet dışında vasiyet bırakma imkanı olmaması gerekir. Eğer bu durum ortadan kalkarsa ve başka şekilde vasiyet yapma imkanı doğarsa sözlü vasiyet geçersiz olur. Savaş, afet, hastalık gibi bir ölüm tehdidi altında bu vasiyet düzenlenmektedir. Eğer tehdit geçer ve miras bırakan bu olaylardan 1 ay sonra hala hayattaysa yeniden vasiyet yapması gerekir. Sözlü vasiyet geçersizdir.
Sözlü vasiyetname için 2 tanığa gerek vardır. Miras bırakan son arzularını bu tanıklara anlatır ve tanıklar yazıya döker. Birbirini teyit için 2 tanık gerekir. Tanıklar vakit kaybetmemek için bu beyanları doğrudan hakime de anlatabilir.
Sözlü vasiyetnamenin düzenlenmesi Türk Medeni Kanunu’nun 539 ila 541. Maddesi arasında açıklanmıştır.
a. Son arzuları anlatma
Madde 539- Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir. Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler. Resmî vasiyetname düzenlenmesinde okuryazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir.
b. Belgeleme
Madde 540- Mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan ederler. Tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine, vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurup yukarıdaki hususları beyan ederek mirasbırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler. Sözlü vasiyet yoluna başvuran kimse askerlik hizmetinde bulunuyorsa, teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay; Ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yöneticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hâkim yerine geçer.
c. Hükümden düşme
Madde 541- Mirasbırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer.)
Sözlü vasiyetnamenin geçerli olması için olağanüstü bir halin varlığı sebebiyle sözlü vasiyetname dışında başka bir vasiyetin yapılamayacak durumda olması gerekmektedir. Söz konusu olağanüstü durum, ölüm tehdidi veya ulaşımın kesilmesi gibi vasiyetin yapıldığı anda mevcut olmalıdır. Vasiyetçi olağanüstü durumun ortadan kalkmasından bir ay sonra hala hayatta ise sözlü vasiyeti geçersiz sayılır.
Vasiyetnamenin İptali Davası
Ölen kişinin son beyanlarının yerine getirilmesi Türk hukukunda üstün tutulur. Bu nedenle vasiyetnamenin kendiliğinden hükümsüz olacağı haller düzenlenmemiştir. Ancak belirli şartların varlığı halinde vasiyetname iptal edilebilecektir.
Türk Medeni Kanunu 557 ve 558. Maddeleri, vasiyetnamenin iptali hususunu düzenlemektedir.
Madde 557- Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir:
1. Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise,
4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.
Madde 558- İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir. Dava, ölüme bağlı tasarrufun tamamının veya bir kısmının iptaline ilişkin olabilir. İptal davası, ölüme bağlı tasarrufla kendilerine, eşlerine veya hısımlarına kazandırma yapılanların tasarrufun düzenlenmesine katılmalarının yol açtığı sakatlığa dayandığı takdirde tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar iptal edilir.
Vasiyetnamenin iptali için yukarıda sayılan şartlar mevcutsa menfaati olan mirasçı ya da vasiyet alacaklısı tarafından vasiyetin iptali davası açılır. Bu dava ile kısmen ya da tamamen vasiyet iptal ettirilebilir. Bu davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Vasiyetnamenin İptali Davası Süreleri
Türk Medeni Kanunu’nda vasiyetnamenin iptali davası hususunda üç tür hak düşürücü süre bulunmaktadır. Bunlar:
- Davacının ölüme bağlı tasarrufu, iptal sebebini, kendisinin hak sahibi olduğunu öğrenmeden itibaren bir yıllık hak düşürücü olan ilk süredir. Bu bir yıllık hak düşürücü süre vasiyetname usulüne göre açılıp ilgililerine okunmadan işlemeye başlamaz.
- İptal davası açma hakkı, herhalde vasiyetname açılma tarihi üzerinden iyi niyetli davalılara karşı on yıllık süre geçmekle düşer.
- İptal davası açma hakkı, herhalde vasiyetname açılma tarihi üzerinden kötü niyetli davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer.