Araç Değer Kaybını Nasıl Alabilirim?
Yukarıda belirtilen şartları sağlaması halinde araç değer kaybının talebi için öncelikle sigorta şirketine yazılı bir şekilde başvuru yapılması gerekmektedir.Başvurunun ardından sigorta şirketinin talebinizi değerlendirmesi için 15 günlük süresi vardır. 15 günlük süre sonunda sigorta şirketi zararınızı karşılamayı kabul etmez ya da talebinizi yanıtsız bırakırsa bu durumda hak sahibinin başvurabileceği birden fazla hukuki yol vardır. Bu yollar; sigorta tahkim komisyonuna başvurmak, arabuluculuğa başvurmak, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanılamadığı takdirde asliye ticaret mahkemesinde dava açmak, icra takibi başlatmak olarak sıralana bilir. Takip edilecek yollar bakımından her bir işlem masraf ve zaman bakımından farklılık göstermekte olup hangi yolun tercih edileceği olayın gerçekleşme biçimi hasar miktarı ve diğer hususlar birlikte değerlendirilerek sizin için en kısa ve masrafsız yol tarafımızca seçilerek uygulanmaktadır.
Araç Değer Kaybı Bedeli Davaları Belirsiz Alacak Davası Olarak Açılabilir Mi?
Belirsiz alacak davası 6100 sayılı HMK’nın 107 maddesinde düzenlenmiştir.Buna göre bir davada talep edilen alacak miktarının belirsiz alacak davasına konu edilebilmesi için; alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
Bu tanım doğrultusunda ara. Değer kaybı bedellerinin kişinin kendisinden tam ve kesin olarak belirlemesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu şartlar altında araç değer kaybı bedeli davasının belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki olarak hiçbir engel yoktur.
Hukuk Genel Kurulu 16/04/2019 2017/1099E. 2019/460K.
Davacı vekili dava dilekçesinde, trafik kazası nedeniyle aracında oluşan değer kaybının tahsilini talep etmiş, alacağının yargılama aşamasında alınacak bir bilirkişi raporu ile belirlenecek olması nedeniyle şimdilik davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını belirtmiştir.
Dava dilekçesinde talep sonucu olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00TL belirsiz tazminat alacağının olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsili istenmiştir.
Somut olay bakımından davacının belirsiz alacağı davasına konu ettiği; aracında oluşan değer kaybının varlığının ve miktarının belirlenebilmesi, ancak yargılama sırasında delilerin toplanıp değerlendirilmesinden yani HMK 107/2 maddesinde belirtildiği gibi tahkikatten sonra mümkün olabilecektir. Bir başka anlatımla değer kaybının miktarının tespiti bilirkişi incelemesini gerektirmektedir. Bu nedenle davacının iddia ettiği zararın dava tarihi itibariyle miktar ve değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği kabul edilmelidir.
O hâlde mahkemece davacının aracında değer kaybı bulunup bulunmadığı belirlenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından bahisle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hâl böyle olunca direnme kararı yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ile bozulmalıdır.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde peşin temyiz harcının yatırana iadesine, aynı Kanunun 440. maddesine göre kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sigorta Şirketleri Hangi Zararlardan Sorumludur?
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olup, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlıdır.
ZMSS poliçesi gereği araçta meydana gelen gerçek zarar miktarı ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olduğu ve ZMSS Genel Şartları’nın A.6-k. maddesi gereği, dolaylı zarar niteliğindeki ikame araç kira bedelinden (araç mahrumiyet bedeli) trafik sigortacısının sorumluluğuna gidilemeyecektir.Buradaki ayrım meydana gelen zararın gerçek zarar mı yoksa dolaylı zarar mı olduğudur.Buna göre sigorta kazadan dolayı aracınızda meydana gelen hasar değerini ve aracınızda oluşan araç değer kaybını poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere karşılayacak iken kazadan dolayı aracınızı kullanamamızdan dolayı oluşan yan zararları karşılamayacaktır.
Uygulamada dolaylı zarar olarak adlandırılan; ikame araç bedeli, kazanç kaybı vb. Zararlar yönünden araç sürücüsüne, araç sahibine ya da araç işletenin sorumluluğuna gidilmesi gerekmektedir.
Kaza Nedeni ile Aracın Kullanılmadığı Süre Boyunca İkame Araç Bedelinin Talep Edilmesi ( Araçtan Yoksun Kalma Tazminatı )
Yukarıda da belirtildiği üzere sigorta şirketleri sadece kazadan dolayı oluşan gerçek zararlardan sorumlu olup kaza nedeni ile kişilerin uğradığı ikame araç bedeli gibi dolaylı zararlardan dolayı sorumluluklarına gidilememektedir. Bu durumda zarar görenin zararı kusurlu olan araç sahibinden, sürücüden, araç işletenden ya da kasko poliçesi ile teminat altına alınmış olması şartı ile kendi kasko şirketinden talep edilebilecektir. Ancak sigorta şirketlerinin uygulamaları sebebiyle onarım süresi uzayan ya da aracın perte çıkması nedeniyle hasar ödemesi geciken araçlarla ilgili de sigorta şirketlerinin sorumluluğuna gitmek mümkündür.
Av. Musa AVCI