2.7. Toplu olaylarda(kaza, afetler) olay yeri güvenliği
Olay yeri inceleme ve kriminal kısımlarınca yapılan çalışmalar neticesinde, sadece fail tespitinde değil, aynı zamanda meydana gelen deprem, uçak veya tren kazası gibi çok sayıda insanın ölebileceği toplumsal olaylarda kimlik tespit çalışmaları da yapılmaktadır.
Bu aşamada olay yerinin belirlenmesi ve güvenliğinin sağlanması gerekir. Bu tür olay yeri geniş alana yayınlanacağı veya geniş bir bölgede meydana geleceği için olay yerlerini korumak ve inceleme için çok görevliye ihtiyaç olacaktır.
Toplu olay yerlerinde iki husus karşımıza çakar;
- Olayyeri güvenliğinin sağlanması; olayın büyüklüğüne bağlı olarak olay yerinde hadiseden sonra güvenliğin sağlanması birinci görevdir. Güvenliğin sağlanamadığı yerde ilk yardımın, arama kurtarmanın, beslenme yardımının sağlanması zorlaşır. Bu tür kargaşaların yaşanmaması için güvenlik ekiplerinin organizeli bir şekilde bölgede görev alması gerekir. Bu bölgede görev alacak ekipler genellikle başka bölgelerden gelmiş olacağından bölgeyi tanımama gibi hususlar göz önünde bulundurulmalı ve rehberlerden yardım almalıdır. 1999 İzmit depreminde ve diğer depremlerde bunlar yaşandı. Olaydan sonra yapılması gerekenler fiyasko ile sonuçlandı. Adı olan Kızılay Kurumunun boş olduğu hissedildi.
- Olayyerinde bulunan cesetlerin ve kimliği bilinemeyen ağır yaralıların/hastaların ağır yaralıların(şuur kaybı vb.) kimliklerini belirleme çalışmaları. Toplu olaylarda yaralı ve ölü çok olabilir. İlk yardım, arama ve kurtarma işlerini takip cesetlerle ilgili çalışmalar başlatılır. Cesetlerin kimliğinin belirlenerek işlemlerin yapılması gerekir. Bu işlemleri yapmak için özel ekipler olaylardan önce yapılandırılmalı ve bu tür olay yerlerine sevk edilmelidir. 1999 İzmit depreminde hazırlıksız giden olay yeri inceleme ekipleri önemli işler yapmışlardır. Cesetlerin parmak izi ve fotoğraflarını alarak daha sonra kimliklerinin tespiti sağlanmıştır. Ancak bunun yeterli olmadığı görüldü. Bu tür olaylarda kimlik tespiti işlemlerinin kimliklendirmenin (DVI) daha iyi yapıla bilmesi için çalışmalara başlanılmış. Ancak kurs ve eğitim aşamalarını geçememiştir.
Toplu ölümlerde kimliklendirme önemlidir. Deprem, sel gibi doğal afetlerle birlikle, uçak, tren kazası gibi olaylarda cesetler tanınmayacak şekilde yıpranmış ve karışmış olarak karşımıza çıkar.
Kimliklendirme;
- Teşhis; eşkal, eşya, kimlik vb. bilgilerden yapılır. Ancak bu tür olaylarda bu eşyalar karışmış, özelliğini kaybetmiş, eşkal(vücut ve yüz) yapısı bozulmuş olur. Teşhis işlemine ailenin birinci yakınları yerine üçüncü derece yakınları katılmakta ve sıklıkla yanlış teşhisle sonuçlanmalar olmaktadır.
- Vücut artıkları; maktullerden alınan vücut örnekleri(bazı olaylarda çok az örnek kalmaktadır). Cesetlerin bozulması, yanması ile sert dokular kalmaktadır). Olayyerindeki eşyalardan ve cesetlerden örnekler alınarak doğruluğu kesin olan kimliklendirme yapılır(DNA).
Toplu ölüm olayları ile karşılaşıldığı durumlarda cesetlerin kimliğinden şüpheye düşülmesi mümkündür. Bu durumda olay yerinde veya cesetlerin toplandığı yerde güvenlik tedbirleri alınarak önceden oluşturulmuş ekiplerden komisyon oluşturulup çalışma yapılmalıdır.
- Güvenliği sağlayan ekip(polis-jandarma),
- Ceset ve ceset parçalarını toplayan ekip(sağlıkçı, adli tabip ve olay yeri inceleme uzmanlarından oluşan ekip),
- Dağılmış eşyaları toplayan ekip(arama kurtarma, olay yeri inceleme uzmanları, sağlıkçı),
- Kazanın sebebini araştıran ekip(kazanın tipine göre o konuda uzmanlar; uçak, tren, gemi vb. konusunda uzmanlar ve olayı oluş nedenine göre uzmanlar(sabotaj, bomba, doğal afet),