0541 146 65 66
Sosyal Medya Hesaplarımız

Ankesörlü Telefon Soruşturması İnceleme

Ankesörlü Telefon Soruşturması İnceleme

Ankesörlü Telefon Nedir?

Ankesörlü telefon, kamuya açık alanlara tahsis edilen, kullanımı kamuya açık olan ücret yerine geçen herhangi bir jeton, telefon kartı, para veya kredi kartı ile kullanılan umumi telefon türüdür. Ses, SMS, internet, video-mail, kamera, e-mail ile fotoğraf gönderme gibi hizmetleri sunmak üzere tasarlanmış makinalardır.

Umuma açık olan telefonlar herkesin kullanımına açık olup denetimi ve takibi Telekom’a aittir. Her telefonun aktif olup olmadığını, kiminle bağlantı kurduğunu görülebilecek şeklide Telekom’da bir kontrol panelinde yer alır. Anlık denetim ve sisteme kapatmak mümkündür. Ankesörlü telefonlarda yurt içi yurt dışı arama yapılabileceği tüm telefon türlerine ulaşım sağlanabilir. Yine yönlendirme, karşı arama imkânına da sahiptir. Diğer yandan smart kartlar vasıtasıyla ankesörlü telefonlardan yapılan görüşme ve ücretlendirmeler sabit ev telefonlarına yansıtılabilmektedir. Bir yazılım dâhilinde çalışması sebebi ile bilişim alanında her türlü yönlendirme ve dinleme ve yedekleme yapma ihtimali bulunmaktadır. İletişim güvenliği açısından sadece arayanın belli olmayan (aranan, arama yeri, arama zamanı, arama süresi, arama içeriği gibi.) fakat diğer tüm yönleri ile güvenlik açığı tartışılmaz şekilde açık olan bir iletişim yoludur.

Ankesörlü Telefon Nedir?

Ankesörlü telefon, kamuya açık alanlara tahsis edilen, kullanımı kamuya açık olan ücret yerine geçen herhangi bir jeton, telefon kartı, para veya kredi kartı ile kullanılan umumi telefon türüdür. Ses, SMS, internet, video-mail, kamera, e-mail ile fotoğraf gönderme gibi hizmetleri sunmak üzere tasarlanmış makinalardır.

Umuma açık olan telefonlar herkesin kullanımına açık olup denetimi ve takibi Telekom’a aittir. Her telefonun aktif olup olmadığını, kiminle bağlantı kurduğunu görülebilecek şeklide Telekom’da bir kontrol panelinde yer alır. Anlık denetim ve sisteme kapatmak mümkündür. Ankesörlü telefonlarda yurt içi yurt dışı arama yapılabileceği tüm telefon türlerine ulaşım sağlanabilir. Yine yönlendirme, karşı arama imkânına da sahiptir. Diğer yandan smart kartlar vasıtasıyla ankesörlü telefonlardan yapılan görüşme ve ücretlendirmeler sabit ev telefonlarına yansıtılabilmektedir. Bir yazılım dâhilinde çalışması sebebi ile bilişim alanında her türlü yönlendirme ve dinleme ve yedekleme yapma ihtimali bulunmaktadır. İletişim güvenliği açısından sadece arayanın belli olmayan (aranan, arama yeri, arama zamanı, arama süresi, arama içeriği gibi.) fakat diğer tüm yönleri ile güvenlik açığı tartışılmaz şekilde açık olan bir iletişim yoludur.

Ardışık Arama Nedir?

Birbirinin arkasında, peşin sıra, düzen ve periyotlarla yapılan aramalara denir. Teknik olarak zamanlanmış her türlü arama bu kategoriye girer. Ardışık aramalar insan eliyle olabileceği gibi yazılımlar vasıtasıyla da sağlanabilir. Aramada esas olan karşı yanın bu düzenli arayama düzenli ve normal şekilde cevap vermesi ve mutat görüşmelere benzemesidir.

Açılan dava itibariyle her ne kadar TCK ve CMK ve benzeri suç ve ceza düzenleyen kanunlardan hiç birinde ARDIŞIK ARAMA isim ve içeriğinde bir düzenleme yok ise de;

Gelinen noktada ardışık arama iki türlü anlaşılabilir;

a.- Arayan yönünden ardışık arama; arayanın şahsının belli olduğu veya fiilin belli olduğu ve dava konusu suç ile ilgili bir içerik ile arama yaptığı CMK ya göre tespit edilmiş olan kişiye bağlı aramalar olarak değerlendirilebilir. Bu aramalar belli zaman, arama ve kişi açısından periyot ve tekrar gerektiren aramalara Ardışık Arama denebilir. 

b.- Aranan açısından ardışık arama; İşlenen fiil açısından arananların içerik ve konu itibariyle suç fiilini işledikleri yüksek derecede şüphe ile olan kişilerin zaman, kişi ve arama açısından belli periyot ve tekrarlarla arama yapmasına Ardışık Arama denebilir.   

Operasyonel Hat Nedir?

Başkalarının kimlik bilgileri kullanılarak açılan GSM hattı ve internet bazlı programlarla desteklenen telefon hatlarından hücresel yapı içinde iletişim kurmak için kullanılan telefon hatlarına Operasyonel/Açık/ Patates Hat ismi verilmektedir.

Private/Özel IP: Yerel ağlarda (LAN) kullanılan, tahsis edildiği an itibariyle her cihaz için tekil olan, internete erişimi olmayan IP adresleridir.

Public/Genel IP: Genel ağlarda (WAN) kullanılan, farklı portlar üzerinden birden fazla cihaza atanabilen (NAT yöntemi ile) IP adresidir. Aynı Genel IP adresinin, aynı anda kaç farklı cihaza atanacağı operatörler arasında farklılık gösterebilmektedir.

NAT/CGNAT:

Bir cihazın internet üzerinde diğer cihazlarla iletişim kurabilmesi için public/genel IP adresine sahip olması gereklidir. Fakat IPv4’te adresler (yaklaşık 3.3 milyar) sınırlı sayıda olup IP adresleri kıt bir kaynak olduğu için, internet sağlayıcıları abonelerine tek bir public/genel IP sağlarlar. NAT (Network Address Translation), aynı ağ içerisinde bulunan birden fazla cihazın aynı public IP’yi kullanarak internete erişebilmesini sağlayan yöntemdir.

Büyük ölçekli NAT (LSN) olarak da bilinen Carrier-grade NAT (CGN), son sitelerin, özellikle konut ağlarının, genel ağa IPv4 adreslerine çevrilen özel ağ adresleriyle yapılandırıldığı, IPv4 ağ tasarımına ait bir yaklaşımdır.

Middlebox (Trafiği, paket iletme dışında başka amaçlarla dönüştüren, denetleyen, filtreleyen ya da başka türlü yöneten bir ağ cihazı) ağ adres çeviricisi cihazlarını ağ operatörünün ağına gömülür ve pek çok son site arasında ortak adreslerin küçük havuzlarının paylaşılmasına izin verir. Bu, NAT işlevini ve yapılandırmasını müşteriden İnternet servis sağlayıcı ağına kaydırır.

Eskiden NAT sayesinde tek bir IP ile modeme bağlı bütün cihazlar internete ulaşabiliyorlardı. Şimdi yalnızca servis sağlayıcının sağladığı IP kullanılıyor. Örneğin bir şehirde yaşayan milyonlarca kullanıcı tek IP ile internete ulaşıyor

Türkiye’ye toplam 16.624.932 IP adresi tahsis edilmiştir. Aşağıda, Türkiye’deki tüm IP adresleri bulunmaktadır.

IMEI (International Mobile Equipment Identity): IMEI numarası en az 14 karakterli olmalıdır. IMEI numarasının ilk 14 karakteri telefon cihazlarına ait tekil bir numarayı ifade etmektedir. 15. karakter, ilk 14 numaradan bazı aritmetik hesaplarla üretilen doğrulama numarasıdır. Aynı IMEI numarasının 15. karakteri bazı GSM işletmecileri kayıtlarında 0 (sıfır) olarak bazılarında ise farklı bir numara olarak tutulabilmektedir. Bu nedenle IMEI numaralarına ait dökümler oluşturulurken ilk 14 karakteri uyan kayıtlar dikkate alınmaktadır.

Baz İstasyonu/Baz Nedir?

Alıcı, verici ve güç ünitelerinden oluşan kabin ile sinyalleri yaymak için kule, direk, çatı, bina yüzeyleri vb. yerlere kurulan anten ünitelerinden meydana gelen ve mobil cihazlar ile haberleşmeyi sağlayan sistemlerdir. Baz istasyonları, mobil cihazlarla iletişim sağlamak amacıyla kurulmakta olup, baz istasyonlarının kapsama alanında olmayan yerlerde mobil iletişim kurmak mümkün değildir.

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca baz istasyonlarının kuruluşunda uyulması gereken kriterlerle ilgili düzenleme yapma yetkisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)’ndadır.

GSM abonesinin Telefon servis sağlayıcısının hizmetinden faydalanabilmesi için kurulan baz istasyonundan veri alıp/vermesi zorunlu olması sebebi ile aktif olan her GSM abonesi çekim alanı içinde bulunduğu baz istasyonu ile iletişim halindedir. Bu sebeple GSM abonesinin her an için hangi baz istasyonundan baz aldığı kayıt altına alınır. Baz istasyonunun adres bilgileri sabit ve bilinir olduğunda aynı zamanda bu kayıt alma işlemi ile yer tespiti de yapılmış olur.  

 

HTS VERİLERİNİN ANALİZİNDE TAKİP EDİLEN METOD

a.- Yasal Delil Tartışması

Dosya kapsamında CD ortamında bulunan verilerin “tespiti, muhafazası, istenmesi ve delil olarak değerlendirilmesi” öncelikle yasal açıdan değerlendirmeye tabi tutulmuştur.

1.- 5809 sayılı “Elektronik Haberleşme Kanunu” ve buna bağlı olarak çıkarılan yönetmelik 11.06.2016 tarihine kadar Erişim sağlayıcı veya telefon hizmeti sunan işletmeci,

a.- kullanıcı sayısı,

b.- kimlik bilgileri,

c.- görüşme süreleri,

d.- altyapısı üzerinden gerçekleşen görüşmelere ait trafik bilgilerini,

Dolayısı ile trafik bilgisi niteliğinde olan HTS kayıtlarını da “bir yıl” süre ile muhafaza ile yükümlü iken11.06.2016 tarihinden sonrası için ise yükümlülüğün kapsamı arttırılarak düzenleme genişletilmiştir.

Buna göre; erişim sağlayıcı veya telefon hizmeti sunan işletmeci, taraflara ilişkin;

a.- IP adresi,

b.- port aralığı,

c.- verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı,

d.- yararlanılan hizmetin türü,

e.- aktarılan veri miktarı,

f.- kullanıcı sayısı,

g.- abone kimlik bilgileri,

h.- altyapısı üzerinden gerçekleşen görüşmelere ait trafik bilgilerini

iki yıl süre ile,

Kullanıcı bilgilerini ise ilgili mevzuatta belirtilen zamanaşımı süresi boyunca muhafaza etmekle yükümlüdür.

Şeklinde değiştirilmiştir.

O halde kullanılan verileri iki yönlü görmek gerekmektedir.

11.06.2016 öncesi için tüm bilgiler en fazla bir yıl süre ile 11.06.2016 tarihinden sonra ise kullanıcı bilgileri hariç en fazla iki yıl için saklama mükellefiyeti bulunmaktadır.

Her ne kadar bu yasa metninde 11.06.2016 tarihinden öncesi için bir yıllık, 11.06.2016 tarihinden sonrası için iki yıllık sürenin aşılmasının sonuçları hükme bağlanmamış ise de;

Söz konusu veriler kişisel veri olması sebebi ile bu verilerin saklanması, depolanması ve korunması 5237 sayılı TCK 135, 138 md. ve 6698 sayılı Kişisel verilerin Korunması Kanunun 17 maddesi ve mevzuatın amir diğer ilgili hükümleri ile bu alan düzenlenmiştir.            

Dolayısı ile bu alanda saklama süreleri geçen verilerin kullanılmasının yasal olup olmadığı hususunun takdiri mahkemesine aittir.

b.- Verileri Kıyaslama Metodu

Dosya kapsamındaki CD içinde bulunan ve BTK tarafından gönderilen HTS kayıtları kendi içinde bütünlüklerini bozmadan ve eksiltmeden önce .xls formatında alıp excell tablosunda yalın göz ile incelenmiştir. Yapılan inceleme de mükerrer veriler ile pdf verilerindeki mükerrer kayıtlar haricinde toplam (220,470 + 93,670 = 314,140.- adet aradı/arandı/GPRS/ STH/ Uluslararası/ sabit hat/mesaj kaydı olduğu görülmüştür. Bu kayıtlar telefon numarasına göre tablo, sütun bütünlüğünü muhafaza etmek kadı ile excell tablosuna atılmıştır. Söz konusu verilerden iddianame konusu dışında bırakılan tarihlere ait veriler çıkarılmıştır. Veriler 2011-2014 yılları arasına aittir.

Sözkonusu verilen;

Operasyonel hat olma ihtimaline her iki telefon numarasına ait tüm veriler tam zamanlı olarak telefon/tarih/zaman/baz verileri açısından algoritmik olarak Çaprazlama (Crossover) işlemine tabi tutulmuş, bu işlemlerden aynı zamanlı aynı hatlardan aynı anda veya konuşma süresi içinde diğer telefonda herhangi bir imkansız işlemin olup olmadığı ile yer bakımından fiili imkansızlığın olup olmadığına bakılmıştır. Yine arma başlangıç süresine fiili konuşma süresi eklenerek devam eden konuşma veya GPRS süreleri control edilmiş, konuşma süreleri ve konuşma başlangıç, bitiş süreleri itibariyle aramaların ardışık arama olup olmayacakları değerlendirilmiştir.  Bu crossover işleminden elde edilen veriler tablo haline getirilmiştir. Bu işlemler için Excell, Access 2010 programları kullanılmıştır. Tablolarda AAA’a ait telefon “Referans hat” esas alınarak tablolarda “R” harfi ile gösterilmiş, BBBB’e  ait telefon ise “Operasyonel hat” olarak esas alınarak tablolarda “O” harfi ile gösterilmiştir.

Sözkonusu çalışma esnasında hiç bir süzgeç/filitreleme veriyi istisna tutma yoluna gidilmemiştir. Ham veriler olduğu gibi kullanılarak delilin güvenilirliğine halel getirilmemiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME;

Mütalaa konusu; HTS kayıtları ve Analiz raporlarının incelenmesidir. Tüm kayıtlar, dijital verileri içermektedir. Dolayısı ile tüm değerlendirmelerde mevzuatımızda dijital veri güvenliği, baz ve hts kayıtlarını içeren düzenlemeler, verilerin muhafazası hususları Anayasal Haberleşme hürriyeti, özel hayatın gizliliği ve diğer mer’,i yasalarla kadim yargı kararları ile teminat altına alınan değerler ışığında değerlendirmek gerekmektedir.

Anayasanın haberleşme Hürriyetini düzenleyen 22 maddesi;

Haberleşme hürriyeti

Madde 22- (1) Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.

(2) Millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle usulüne uygun olarak verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde karar kendiliğinden kalkar.

Yine 5809 sayılı ELEKTRONİK HABERLEŞME KANUNU’na bağlı olarak hazırlanan 28 Mayıs 2009 gün ve 27 241 sayılı resmi gazetede yayınlanan ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNE İLİŞKİN YETKİLENDİRME YÖNETMELİĞİ’nin 19 maddesinin f fıkrasına göre;

11.06.2016 tarihinden önce için;

f) Trafik bilgilerinin muhafaza edilmesi: Erişim sağlayıcı olan veya telefon hizmeti sunan işletmeci, kullanıcı sayısı, kimlik bilgileri ve görüşme süreleri ile altyapısı üzerinden gerçekleşen görüşmelere ait trafik bilgilerini, bir yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlüdür.

11.06.2016 tarihinden sonra için;

f) (Değişik:RG-11/6/2016-29739) Trafik bilgilerinin muhafaza edilmesi: Erişim sağlayıcı olan veya telefon hizmeti sunan işletmeci, taraflara ilişkin IP adresi, port aralığı, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı, kullanıcı sayısı ve abone kimlik bilgileri ile altyapısı üzerinden gerçekleşen görüşmelere ait trafik bilgilerini iki yıl süreyle; kullanıcı bilgilerini ise ilgili mevzuatta belirtilen zamanaşımı süresi boyunca muhafaza etmekle yükümlüdür.

Birlikte değerlendirildiğinde;

Haberleşme özgürlüğünün bulunduğu demokratik hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde 11.06.2016 tarihinden önce için oluşan kayıtlar için bir yılı, 11.06.2016 tarihinden sonra için ise 2 yılı aşan kayıtların muhafaza edilmesi özel hayatın ve haberleşme hürriyetinin ihlali demek olur. Özel hayat ve haberleşme hürriyetinin güvence altına alınması demek, bir yılı aşkın bir süreden sonra bu delilin kullanılamaması sonucunu doğurur. Esas olan kişisel verilerin tutulmaması, istisna ise bir yıl süre ile muhafaza edilmesidir. 2011 tarihinden itibaren, bu gün dava konusu olacak bir olayın öngörülüp muhafaza edilmesinin hukuk mantığı ile izahı mümkün değildir. Bu sebeple 2011 tarihinden itibaren HTS ve Baz kayıtlarının muhafaza edilmesi kanunen yasaktır. Bu yasak, delillerin hukuki delil olmama sonucunu doğurur.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na göre, Yerel Mahkeme hükmünden sonra 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 148. maddesinde de ifade alma ve sorgudaki yasak usuller örnekseme yoluyla ve sayılanlarla sınırlı olmayacak biçimde gösterilmiş, ayrıca önceki yasal düzenlemeye benzer biçimde, “yasak usullerle elde edilen ifadelerin rıza ile verilmiş olsa dahi delil olarak değerlendirilemeyeceği” hükme bağlanmıştır.

Keza CMK’nın 217.maddesinin ikinci fıkrasında, “yüklenen suçun, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delille ispat edilebileceği” belirtilmiştir. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, hukuka uygun olarak elde edilmeyen deliller, yeni ceza yargılama sistemimizde de ispat aracı olarak kabul edilmemiştir. Kaldı ki, CMK’nın 230. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi de zorunludur. Açıklanan pozitif hukuk normları ve uygulamayı yansıtan yargısal kararlar karşısında belirtmek gerekir ki; “hukuka aykırı biçimde” elde edilen deliller, Türk Ceza Yargılaması Hukuku sisteminde dikkate alınamaz. Bu bakımdan, sanığın konutunda hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen arama işleminde elde edilen maddi delil ile buna ilişkin düzenlenen ekspertiz raporlarının Yerel Mahkemece hükme esas alınması isabetsiz bulunmuştur. Şeklindedir.

SONUÇ ve DEĞERLENDİRME:

Tüm bu değerlendirme ve tespitlerden sonra;

Takdiri mahkemeye ait olmak üzere;

1.- Tüm dosya içeriğinin iddianamedeki beyana bağlı olarak istihbari bilgi ve belgelere dayandığı,

2.- İddianamenin kaynağını oluşturan Operasyonel hat-Referans hat analizlerinin hangi teknik kriterlerle oluşturulduğunun belirlenemediği,

3.- Operasyonel hat kullanıcısı ile Referans hat kullanıcısının telefon kullanma eğilimlerinin farklı olduğu,

4.- Özellikle Oprasyonel hat kullanıcısının kullandığı sabit hatlardan hareketle kullanıcının tespitinin mümkün olduğu,  

5.- BTK’dan tedarik edilen verilerin 2011-2014 yıllarını içermesine rağmen, 2014 sonrası verilerin dikkate alınmadığı,

6.- İddianame ve eklerinde sanık lehine olarak tespit edilen hiçbir hususun tartışılarak değerlendirildiğine rastlanmadığı,

7.- Dosya içeriğinde bulunan BTK’dan temin edilen HTS kayıt verilerinin iki farklı hata ait olmakla birlikte kıyaslandığında veri içeriği itibariyle birden fazla olduğu ve kendi aralarında birden çok çelişki içerdiği,

8.- Operasyonel hat itibariyle her iki GSM hattı üzerinde çapraz olarak 2011-2014 tarihleri arasında bir elden, bir arada bulunması bu iki hattın birlikteliğini teyit etmediği,

9.-  Arama/Arandı/GPRS/mesaj aldı/mesaj alındı ve diğer tüm veriler dikkate alındığında her iki hat kayıtları arasında 3.114 veride;

a.- aynı zaman dilimi ve aynı saatlere denk gelen iletişimin baz alımları itibariyle farklı yerlerde baz aldığı,

b.- Aynı zaman dilimi içinde çakışan görüşmeler itibariyle aynı kişinin iki telefon hattından bu görüşmeleri yapamayacağı,

c.- Aynı zamanlı baz alımları esasalındığında;aynı bazdan baz aldığı beyan edilen sayılı verinin de nüfus açısından yoğun alanlarda gerçekleştiği,

d.- Baz istasyonlarından baz hizmeti alan iki aboneyi düşündüğünüzde iki hat arasında ortalama 3 km gibi bir mesafe oluşacağı, bu haliyle çok geniş bir kitlenin aynı bazdan hizmet alması mümkün olacağı,

10.- Aramaların belli bir periyotla ve süreklilik arz etmediği dolayısı ile ARDIŞIK ARAMA özelliği taşıyan veriye rastlanmadığı,

11.- Eldeki delillerin “şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı” delil olmadığı,

Bu haliyle sanık AAAA adına kayıtlı 0 555 XXX XX XX adına kayıtlı olan hattın BBBB tarafından veya sabit veya ankesörlü hatlardan yapılan aramaların teknik olarak ARDIŞIK (PERİYODİK) arama olduğundan bahsedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

Bu alanlarda bilirkişi, kriminal inceleme, uzman görüşü hizmeti verilmektedir.İletişim bölümünden bizi arayarak bilgi alabilirsiniz.