Ölüme Neden Olan Yaraların Kriminal İncelemesi
Yaralama/yaralanma ve ölüm olguları kaza, cinayet, intihar olarak karşımıza çıkması mümkündür. Bu üç olgu iç içe girmiş olarak karşılaşılır. Bunun hangisinin olduğu ancak araştırma, inceleme, muayene, otopsi, soruşturma yani suç analizinin yapılması ile ortaya çıkar. Bu açıklığa kavuştuktan sonra ikinci aşama bu olaya sebep olan/olanların belirlenmesi başlar.
Olay yerinde ilk aşamalarda peşin hükümlü hareket etmemek gerekir. Bu sdurum sizin olay yerinde bulgu toplamamanızı, olay yeri sahnesini elde etmenizi, soruşturma bilgilerini atlamanıza neden olur.
Yara; dış etkenlere bağlı olarak bir travma sonucu vücutta doku bütünlüğünün bozulması, hasarlaşma meydana gelmesi sonucu meydana gelen belirtilere denir. Vücutta belirtileri ve hasarları çeşitli şekillerde gözükebilir. Kolluk dış yaraların dış görünüşüne göre değerlendirmemelidir. Mutlaka muayene ve otopsi bilgilerini görmelidir (www.adlitip. org/yazilar).
· Tek veya çok sayıda olabilir.
· Vücudun tek bir bölgesine sınırlandırılmış veya yaygın olabilir.
· Tek organda veya birden çok sistemi ilgilendiren hasarlanmalar görülebilir.
· Makroskobik (gözle) olarak saptanabilir veya sadece mikroskobik (aletle) olarak gözükebilir.
· Primer veya sekonder olabilir.
· Kalıcı veya geçici lezyon olabilir.
· Öldürücü olabilir veya değildir.
Fiziksel veya mental hasarlanmalar olabilir.
İnceleme sırasında gözlenmesi gerekenler,
· Yaraların toplam sayısı,
· Her bir yaranın tam anatomik pozisyonu,
· Her yaranın boyu, şekli, çevresi ve derinliği. Ölçümler milimetre olarak yazılmalıdır.
· Yara çevresindeki değişiklikler,
· Yaraların görünüşünde veya dağılımındaki özellikler,
· İyileşmenin ve komplikasyonlarının varlığı veya yokluğu,
· Yaranın derinliği (traje): yaranın derinliği suç aleti hakkında bilgi verir.
· Mutlaka fotoğraf çekilmelidir.
· Yaralanan kişinin elbiseleri incelenmelidir. Olayın oluşumu hakkında ipucu verir. Önden, arkadan bıçaklanması gibi. Deliklerin ve lekelerin (kan, serum, semen) vücuttaki yaralar ile uyumlu olup olmadığı incelenmelidir.
· Radyolojik muayene özellikle şüpheli ateşli silah yaralanmalarında önemlidir.
· Yarayı yabancı madde açısından incelemek gerekir (cam, boya, metal, kum v.s)
· Alkol ve kan grubu incelemesi için kan örneği alınmalıdır. Vücutta bulunan her türlü yabancı saç örneği alınmalıdır.
· Örneklerin mikroskobik ve diğer incelenmesi raporun bir bölümünü oluşturur ve diğer bilgilerle desteklenmelidir.
Yaraların oluşturduğu belirtiler
Sıyrık: Vücudun en üst deri tabakasının, dışarıdan bir etkiyle sıyrılması sonucu oluşur.
Sıyrıklar (abrazyon), kendini oluşturan kuvvetin hangi yönden geldiğini göstermesi nedeniyle adli tıp açısından önemlidir. Örneğin arabanın yayaya çarpması sonucu oluşan sıyrıklarda, sıyrılma derinin bir tarafa daha yoğun toplanması ile çarpma yönü hakkında bilgi verebilir. Çizgisel, birbirine paralel çizgiler şeklindeki sıyrıklar, bunların tırnakla çizme sonucu yapıldığını düşündürür. Sıyrıkların yerleri ve yönleri, bunları yapan kişinin pozisyonunu göstermesi açısından önemlidir.
Ölümden sonra (post–mortem) oluşan sıyrıklar parşümen plağı ismini alırlar. Parşömen plakları, dışta sanki ekimoz veya ölü lekesi görünümü verir, ancak yapılan muayenede alt tabakada sedefi, gri renkteki oluşu ile ayırıcı tanıya gidilir. Adli tıp açısından bu yaraların önemi, ölümden sonra meydana getirildiğini anlatır.
Ekimoz: Bir travma sonucu canlıda doku içine kanama olması sonucu meydana gelen lezyona ekimoz ismi verilir. Damar çeperlerinde meydana gelen bozulmalar sonucu, dışarı sızan kanın doku içine toplanmasıyla meydana gelen ekimozlar, yaşayan kişiye bir travma uygulandığının en somut göstergesidir. Ekimozlarda zamana bağlı renk değişikliklerinin olması travmanın yaklaşık ne zaman uygulandığını göstermesi açısından önemlidir.
Kapiller kan, koyu kırmızı renktedir. Oksijenin kaybolmasıyla renkte koyulaşma meydana gelir ve kahverengimsi bir renge dönüşür. Vücut enzimlerinin etkisiyle değişiklikler oluşur, hemoglobin safra pigmentlerine dönüşür, yeşil renk ortaya çıkar. Bu değişimlerden dolayı başlangıçta kırmızı renk olan ekimozlar yaklaşık 3–5 günde oksijenin azalmasıyla mor–kahve renge dönüşür. 7–12 gün arasında hemoglobinin safra pigmentleriyle birleşmesi sonucu yeşil renge dönüşür ve 12–18 günde sarı renge dönerek kaybolur. Bu renkler ile yaklaşık olarak zaman hakkında fikir edinmek mümkündür. Ayrıca iki farklı lezyonun oluş zamanlarının farklı olup olmadığı hakkında da bilgi alınabilir. Ekimozlar, bir kişiye uygulanan travmanın en önemli göstergeleridir.
Travmayı meydana getiren aletin şekline uygun ekimoz oluştuğu zaman şekilli ekimoz, herhangi bir şekilde oluşmaz ise şekilsiz ekimoz adı verilir.
Ekimozlar derinin gergin olduğu, yumuşak dokunun az bulunduğu bölgelerde travma uygulandığı zaman ekimoz bu bölgede değil yakındaki daha gevşek bölgede oluşacaktır. Bunlara göçmen ekimoz adı verilir. Buna en iyi örnek kafada alın hizasında bir travma sonucu oluşan ekimozun burada değil, gözaltı bölgesinde gözlük şeklinde oluşmasıdır. Travmanın olduğu yerde oluşan ekimozlar, sabit ekimoz ismini alırlar.
Bazı olgularda ise travmanın uygulandığı bölgede ekimoz görülmez. Travmanın oluşturduğu ekimoz derin dokuda oluşur. Bu ekimozlara derin ekimoz ismi verilir. Özellikle yağ dokusunun yoğun olduğu bölgelerde bu görülür. O yüzden özellikle travma şüphesi olan ölüm olgularında ekimoz bulunmazsa, özellikle kalça bölgesinde derin kesitlerle bunların otopside araştırılması gerekir. Ekimozlar travmanın belirlenmesindeki en önemli bulgu olduğu için adli olay araştırmalarında mutlaka ekimozun yeri, boyutları, rengi ve diğer özellikleri tanımlanmalıdır. Bunlar yapılırken çocuk ve yaşlılarda, genç ve orta yaşlılara göre çok daha çabuk ekimozun oluşabileceği gözden uzak tutulmamalıdır.
Ölümden hemen sonra travma uygulandığında kişide ekimoz oluşacağından, ölmüş kişide ekimoz olmaz yaklaşımı ilk anda tam doğru gözükmese de ekimozun oluşumu için kişinin canlı olması, en azından canlılık aktivasyonlarının sürmesi gerektiğinden ekimozlar canlı kişide oluşur yaklaşımı genel olarak doğru bir prensiptir. Travma sert dokuda, kemiklerde çatlak ve kırıklara neden olabilir (www.adlitip.org/yazilar–2008).
Yaraların sınıflaması kendisini meydana getiren aletlere göre de yapılmaktadır. Bu sınıflamaya göre; ateşli silah ve ateşsiz silah yaraları (her türlü nesnenin silah olarak kullanılması).
1. Kesici alet yaraları,
2. Kesici–delici alet yaraları,
3. Kesici–ezici alet yaraları,
4. Ezici alet yaraları,
5. Delici alet yaraları.
6. Ateşli silah yaraları.
Yaranın tanımlanması ve yarayı oluşturan özellikler;
1. Yaranın boyu; yaranın deri üzerindeki uzunluğudur.
2. Yara dukaları; sağlam dokuyla aradaki sınırı oluşturan yapıdır.
3. Yaranın genişliği; iki yara dudağı arasındaki mesafedir.
4. Yaranın açıları; yaranın dokuda oluşturduğu açıklıktır. Kesici aletlerde dar, kör aletlerde geniş açılı olur.
5. Yaranın kuyruğu; Alet vücuda girer ve çıkarken, deri üstünde oluşturduğu ince çiziklerdir.
6. Yaranın derinliği; Yaranın derinlemesine olarak vücutta kapsadığı derinliktir.
Genel olarak yaraların orijini;
Kaza ile ilgili olaylar; keskin kenarlı bir aletin üzerine düşmek, cam kenarlarının keskin kenarlı bir alet gibi etki gösterdiği olgular. Keskin kenarlı ya da delici bir aletle düzensiz bir kesi ya da delici yara imajı veren bir alet, bıçak ya da usturayla meydana getirilen yaralardır.
İntihar ile ilgili olaylar; yüzeysel, çok sayıda paralel ve birbiri üstüne kesiler vardır. Bunların derinliği değişken olup genellikle kollarda, boyunda ve bacaklarda bulunur. Vücudun çeşitli yerleri seçilmiş olup, boyun ve kıvrım yerlerinde skarlar ve intihara kalkışıldığına dair izler bulunur. İntihar yaralarında, sağ elini kullananlarda yaralar vücudun sol tarafında bulunur. Boyundaki yaralar genellikle tiroid kartilajının üstünde olur ve genellikle derin, düzensiz ve oblik olarak yerleşmiştir. Derinliği yaranın başında derin, sonra da yüzeyselleşir. İntihar amaçlı delici alet yaraları genellikle görülmez. Hem göğsün ön yüzü, hem de karın genellikle uygulanan bölgelerdir. Yaraların derinliği belirlenmelidir, çünkü sadece deneyip vazgeçmiş olanlarda yüzeyseldir. İntiharı düşünen kişiler olayı yapabilmek için birden fazla yöntem düşünürler. Eğer kesi ve delici alet yaraları yüzeyselse o zaman ölümün ilaç, zehir ya da gözden kaçmış bir yaradan meydana gelebileceği düşünülür.
Cinayet olayları; genellikle çok sayıda, dudakları açık yaralar olup genellikle yüz, boyun, göğüs, kollar, bacaklar ve sırtta bulunur. Yüz ve boyundaki yaralar genellikle derindir. Tereddüt işaretleri yoktur. Kurbanın kendisini koruması amacıyla meydana gelen ve ön kolun arka tarafı ve parmakların iç yüzlerinde korunma amacıyla çeşitli yaralar oluşur. Özellikle genital bölgeler ve göğüslerde yaraların bulunması durumunda seksle ilişkili bir cinayet düşünülür. Erkeklerde aynı tip yaralar homoseksüel ilişkiler sonrası saldırılarda görülür. Olayın tarafları mağdur ve fail hakkında bilgi vermesi mümkündür.
8.1. Kesici Alet Yaraları
Kesici alet yarası bıçak, kesici alet ya da keskin uçlu aletle yapılan yaralardır. Keskin tarafın cilde sürtülmesi ile oluşturulur. Bu tip yaralar jilet, cam gibi sadece deri yüzeyini çizen aletlerle meydana getirilir. En önemli özelliği sadece yüzeysel çizikler oluşturması, kemikte lezyon yapmamalarıdır. Yaraların genişliği derinliğinden fazladır.
Orijin olarak, kaza, cinayet ve intihar akla gelir. Boğazlama; cinayet, intihar, kaza. Enseleme; cinayet, intihar. Damar açmada intihar akla gelir(eklem yerlerinden). Cinayete intihar süsü vermek için yapılabilmektedir (Gök s. 162, 166). Genellikle kaza orijinlidir. Kesici yaralar keskin bıçaklar, ustura ya da cam parçaları ile meydana gelir. Bu yaraların genellikle düzgün sınırları vardır. Yaranın sınırlarında sıyrıklar ve aletin girişi veya çıkışı sırasında çizikler oluşturması görülebilir.
8.2. Kesici–Delici (Batıcı) Alet Yaraları
Yarayı oluşturan aletlerin hem kesme, hem delme işlevi vardır. Avcı bıçakları, hançer gibi aletler bu tip yaraları oluşturur. Aletin iki yüzü keskinse, her iki açısı dar olan yara aletin bir yüzü keskin diğer tarafı körse o zaman kesici tarafta dar, diğer tarafta geniş açılı bir yara oluşur. Ucunda keskin, sonra bir tarafı kesici diğer tarafı körse o zaman yaranın her iki açısı dar olur ama yara aletin sadece keskin tarafına doğru büyür.
Orijin olarak; bir yüzü ve iki yüzü keskin bıçak, cinayet, intihar, kaza olmaktadır (Gök, s.171).
Cinayet amaçlı yaralar en çok bu tip aletlerle meydana getirilmektedir. Ayrıca intihar orijinli olaylara da rastlanmaktadır. Bu tip alet yaralarında özellikle boyun bölgesi hem cinayet hem de intiharlarda en sık lezyonun görüldüğü bölgedir. El bilekleri özellikle intiharlarda bu yaraların en sık görüldüğü tipik bölgelerdir. Burada tereddüt çizgilerinin görülmesi intihar lehine bulgulardır. Boyunda intihar amaçlı kesiklerin çok sayıda olduğu, bazılarının yüzeysel bazılarının ise derin olduğu gözlenir. Bunlar genellikle değişen tipte, şekilsiz yaralardır. Bunların oluşumunda intihara teşebbüs eden kişideki tereddüt temel rol oynar. Yüzeysel yaralara tereddüt çizgileri ismi verilmektedir. Cinayetlerde ise bu yaralar genellikle aynı derinlikte ve düzenli olarak bulunur.
8.3. Kesici–Ezici Alet Yaraları
Yüzeyi ile kesen, ağırlığı ile dokuyu bozan künt yaralanmalara yol açan aletlerin oluşturduğu yaralardır. Keskin yüzleri ve ağırlıkları ile iş gören aletlerdir. Bunlara kasatura, balta gibi aletlerle oluşan yaralar örnek olarak verilebilir.
Derin ve sıklıkla ana kan damarları, sinirler, kaslar ve kemiği de içine alan bir lezyon şeklinde görülmektedir. Bunlar ağır ve keskin kenarlı balta ve benzeri aletlerle oluşturulmaktadır. Orijin olarak, cinayet ve intihar akla gelir. Kaza nadirdir (iş kazası) (Gök, s.173).
8.4. Delici Batıcı Alet Yaraları
Sivri uçları ile deriye girerler. Delici alet yarası vücudun çivi, buz parçası, bıçak, kılıç gibi keskin ya da belli noktası delici aletle delinmesi sonucunda oluşan yaralardır. Yaranın derinliği, uzunluğundan fazladır. Yara dudaklarında sıyrıklar genellikle yoktur. Ancak aletin yaraya büyük bir kuvvetle batırılması durumlarında sıyrıklar görülebilir. Yaranın derinliği yarayı meydana getiren aletten büyük olabilir. Bu aletin yüzeyi ve uygulanan kuvvetin etkilerine bağlı olarak meydana gelir. Eğer alet kırılırsa yara içinde aletin bir parçası bulunabilir. Şiş, tığ gibi aletler ile bu yaralar oluşur. Delici aletlerle meydana getirilen yaralar düzenli yaralardır. Orijin; kaza, intihar, cinayet gözlenmektedir (Gök, s.174).
8.5. Ezici Alet Yaraları
Künt bir aletle meydana getirilen gelen yaralardır. Ağırlıkları ile iş gören küt aletler ezici, ezilme, çökme, yırtılmayla yara oluşturması (raddi). Keser sırtı ve vurma çarpma etkisi yapan her şey, tekme, tokat, araç çarpması vb. vuruşların çeşidine göre cinayet, intihar, kaza olabilir. Ezici aletler vücuda isabet ettiklerinde belirtiler meydana getiriler. Bunlar en hafiften ağırına doğru (Gök, s.176); sıyrık, çürük bere, kan toplaması, ezik, kırık ve çıkıklar, İç organ yırtılması. Yaralar genellikle yarık şeklinde ve eziklerle beraberdir. Yara dudakları şekilsiz olup, yara dudakları arasında doku köprüleri bulunur. Yarada meydana getiren alete ait yabancı madde bulunabilir. Dokuda ezik ya da yırtık, keskin kenarlı bir aletle meydana getirilemez. Bu tip yaralar, diğerlerinden farklı olarak hem aletlerle hem de çarpma–vurma sonucu oluşur. Yumruk, bir yere çarpma sonucu oluşabildiği gibi, taş veya benzeri şekilde de oluşmaktadır. Bu yaralarda diğerlerinden farklı olarak yaranın düzensiz olduğu, bol kanamalı ve yara dudaklarının keskin sınırlar içerisinde bulunmadığı gözlenir. Ezici alet yaralarının en büyük özelliği yara dudakları açılıp bakıldığında kopmamış doku ve sinir yapılarının bulunduğu ve köprü gibi çarpmazlaşmış şekilde olduğu görülür. Künt bir travma sonucu çarpmayla meydana gelen ezici kuvvetin yarattığı bu hasar, kesme işlevi olmadığı için damar–sinir–doku köprüleri bulunur.
Bu aletlerle meydana gelen yaralar orijin olarak cinayet, intihar, kaza olarak akla gelir. Bunlardan hangisinin olduğu muayene, otopsi, olay yeri bulguları ve soruşturma ile anlaşılır.
Aletin çeşidi, karakteri, yaranın şekli, yaranın karakteri, gibi anlaşılmasını sağlar.
8.6. Ateşli Silah Yaraları
Ateşli silah yaralanmaları cinayet, intihar ve kaza olarak ortaya sıklıkla çıkaktadır. Bu olgular iç içe girmiş olarak kolluğu en çok meşgul eden konulardandır(Geniş bilgi için; Silah Bilgisi ders konuları ve Suç Yeri – Delil Güvenliği, Ateşli Silahlı–Balistik Bulguları s. 204 konularına bakınız).
Ateşli silah yaralarında genel olarak;
· Atış yönü tespiti,
· Atış mesafe tespiti,
· Mermi giriş–çıkış delikleri,
· Traje, merminin izlediği yolun tespiti,
· Silah ve aksanlarının araştırılması (tabanca, mermi, kovan, kurşunun–çevrede ve cesette parçaları),
· Otopsi ve muayene; ölüm sebebi, öldürücü lezyonun tespiti,
Olay yeri keşifte, ateşli silah yarasına bağlı ölmüş olguların araştırılmasında şunlara dikkat etmek gerekir;
a. Elbiselerin korunması: Elbiselerin dikkatle çıkarılması gerekir. Elbiseler kontrol edilmeli ve daha sonraki araştırmalar içinde saklanmalıdır. Islaksa kurutulmalıdır.
b. Vücudun korunması: Barut artığı için örnek alınmadan vücut ne yıkanmalı, ne de temizlenmelidir.
c. Ellerin korunması: Plastik torbalarla örtmeli ve istendiği gibi araştırma yapılması sağlanmalıdır.
d. Metal artıklarının aranması: ışık kaynağı veya kimyasal
Ölümün orijini, olay yeri, muayene/otopsi bulguları ile tespit edilebilir. Bu yüzden genel olarak yaralanma olgularında olduğu gibi, ateşli silah yaralarının orijinini, yaralanmanın, çevre koşullarını yara özelliği ile birleştirerek karar verilmelidir.
Ateşli silah yaralanmalarının birçoğunda, yaralanmanın kaza, intihar ve cinayet orijinli olup olmadığına belirtmek genellikle mümkündür. Kaza sonucu kendi kendine bitişik veya bitişiğe yakın yapılan ateşli silah yaraları, sanıldığından daha seyrektir. Kolluk ve uzmanlar bitişik atış yarası bulunan olaylarda kaza olabileceğini göz önünde bulundurmalıdır. Özellikle yaranın klasik intihara uyan bölgelerinde ise sıklıkla iddia edilen neden, kurbanın silahı temizlerken ateş altığı şeklindedir. Bu yüzden temizleme aletlerinin ortamda bulunması bunun doğruluğunu ispat için şarttır. İntihar sonucu olan ateşli silah yaralarının büyük çoğunluğu bitişik veya bitişiğe yakındır. En yaygın görülen anatomik bölgeler; şakak, ağız ve çene altı, alın bölgesi, göğüs veya batın bölgesidir.
İntihar yaraları anatomik olarak her bölgede bulunabilir. İntihara bağlı mermi çekirdeği yaraları, genellikle bitişik veya yakın atışta olur. Yapılan çalışmalar, kendilerini vuran kişilerin yarısından çoğunun ağız tavanı, şakak ve alın bölgesinde kendilerini vurduklarını, geri kalanların hemen hepsinin ise kalbinden yaralandıklarını göstermektedirler. Toplu veya otomatik tabanca kurbanın elinde sıkılı durumda duruyor ise, bu intiharın gülü delilidir. Ortamda silahın yokluğu ve birden fazla ateşli silah yarasının bulunması, intihar olmama ihtimalini ortadan kaldırmaz. Cesedin yanında silahın bulunması intiharın göstergesi için gerekli değildir. Çünkü cinayetlerde de intihar süsü verme amacı ile silah cesedin yanına bırakılmış olabilir. Karşıtı olarak intihar eden bir kişi, silahı saklamak için yeterli bir süre hayatta kalabilir. Birden fazla ateşli silah yarası olgularında, dikkatli otopsi muayenesi gereklidir.
Cinayete bağlı ateşli silah yaraları herhangi bir atış mesafesinde olabilir. Vücudun herhangi bir bölgesini etkileyebilir. Ateşli silahla intihar yaralarının vücudun arka kısmında olması yaygın değildir.
Bu alanlarda bilirkişi, kriminal inceleme, uzman görüşü hizmeti verilmektedir.
Bilirkisiraporlari.com da yayınlamakta olan her makale kurucu bilirkişilerimiz tarafından yazılmış olup yayınlanmış eserlerden oluşmaktır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında korunmaktadır. İzinsiz kopyalanması yasaktır.