Tehdit Suçu ve Cezası
İnsanların kendileri ve yakınlarına yönelik açık bir tehlike iması korumaya değer bir durumdur. Tehdit suçu Türk Ceza Kanunu’nun 106 sayılı maddesinde düzenlenmiştir. Tehdit suçunu oluşturan hareket sözlü olabileceği gibi davranış yoluyla da gerçekleştirilebilir.
Tehdit Suçu Nedir, Cezası Ne Kadardır?
Kanunlar kişilerin hayatı, sağlığı, malvarlığının yanında huzur ve sükununu da korumalıdır. Tehdit ile kişinin huzuru bozulur, direk bir saldırıya uğramış olmasa bile her an bu konuda bir rahatsızlık içerisine girer. Bu nedenle mağdurun davranıştan direk zarar görmesi beklenmez. Örneğin failin “seni öldüreceğim.” Diyerek gerçekleştirdiği tehditin ardından mağduru gerçekten öldürmek için harekete geçmesine gerek yoktur. Eğer öldürmek amacı ile hareket ederse farklı bir suçun oluşması söz konusu olur.
Bu suç sadece gerçek kişiler aleyhine işlenebilir, tüzel kişiler (şirket, vakıf, dernekler) tehdit suçunun mağduru olamaz. Örneğin bir şirkete yönelik gerçekleştirilen tehdit suçu, koşulları varsa o şirketin ortakları veya çalışanları aleyhine tehdit olarak kabul edilir.
Kanun tehditin farklı yollardan yapılabileceğini ifade etmiş ve bu yolları saymıştır. Buna göre tehditin ilk hali, bir başkası tarafından kişinin kendisi veya yakınının hayat, vücut ya da cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırıdan bahsedilmesidir. Bu durumda fail altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Şikayete bağlı olmayan bir suçtur ve soruşturma Cumhuriyet savcılığı tarafından suçun öğrenilmesinden itibaren başlatılır. Suçun bu şeklinde öncelikle uzlaştırma prosedürü uygulanır. Eğer mağdur ve fail soruşturma ya da kovuşturma devresinde uzlaşamaz ise yargılamaya devam edilir ve mahkeme hüküm verir.
Basit Tehdit ve Nitelikli Tehdit Ayrımı
Malvarlığına yönelik tehdit basit tehdit olarak adlandırılır. Bu durumda soruşturma şikayete bağlıdır. Mağdur fiil ve faili öğrendikten sonra 6 ay içerisinde Cumhuriyet savcılığına şikayette bulunmalıdır. Fail, toplamda altı aya kadar hapis ve de adli para cezası ile cezalandırılır.
Tehdit suçu kanunda özel olarak sayılmış olan şekillerde işlendiğinde artık nitelikli tehdit suçundan bahsedilebilir. Bu şekiller;
- Suçun silah kullanılarak işlenmesi
- Failin kendisini gizleyerek, tanınmayacak hale getirerek, imzasız mektuplar kullanarak ya da özel işaretlerle suçu işlemesi,
- Birden fazla kişinin bir arada işlemesi halinde,
- Bilinen suç örgütlerinin korkutucu etkisinden yararlanarak işlenmesi durumunda nitelikli tehditten bahsedilir. Bu durumda fail veya faillere uygulanacak ceza iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.
Tehdit Suçunun Şartları
Tehdit suçunun oluşabilmesi için ortada ağır ve haksız bir zarar tehlikesi bulunmalıdır. Failin hakkı olmayan bir şeyi yapacağını belirtmesi ve bunun fail tarafından gerçekleştirilebilecek özellikte olması gerekir.
Failin tehdit ettiği durum failde bir endişe yaratmaya yeterli olmalı, onun iç huzurunu ve özgür iradesini kısıtlamalıdır.
Failin tehdit suçunu bilerek ve isteyerek işlemesi gerekir. Şaka ile söylenmiş, ciddiyet taşımayan ifadeler tehdit suçu kapsamına girmez.
Her olayın ayrıca ele alınmalıdır. Fail ile mağdurun suç anında bulundukları ortam, aralarındaki ilişki, dile getirilen sözler, söylendiği koşullar dikkatle incelenerek tehdit suçunun oluşup oluşmadığı tartışılmalıdır.
Tehdit ve Şantaj Suçları Arasındaki Fark Nedir?
Bu iki suç ana özellikleri açısından birbirlerine çok benziyor olsalar da aralarında hukuken önemli bir fark bulunmaktadır. Tehdit suçunda failin hukuka aykırı saldırının özel bir amacı olması gerekmez. Ancak şantaj suçunda failin haksız bir çıkar sağlama amacı vardır.
Tehdit Suçunun İspatı
Tehdit suçunun nasıl ispat edileceği uygulamada çoklukla sorunlarla karşılaşılan bir durumdur. Mağdurun delilleri iyi koruması, özellikle yazılı ve görsel delillerde kayıtları savcılığa ulaştırması failin cezalandırılabilmesi için gereklidir. Gerekirse konu şahitler ile de desteklenebilir.
Telefonda Tehdit Edildim Ses Kaydı Alabilir Miyim?
Kişisel veriler ve özel hayatın gizliliğini sağlayan mevzuat hükümleri iki kişi arasında yapılan konuşmaların özel araçlar ile kaydedilmesini ve bunların mahkemelerde delil olarak kullanılmasını yasaklamaktadır. Ancak son dönemlerde Yargıtay kararlarında bu konuda bazı değişiklikler görmekteyiz. Özellikle başka delil elde etme imkanının bulunmadığı durumlarda, amaç sadece olayda delil elde etmek ise Yargıtay ses kaydı yapılmasının suç oluşturmayacağına hükmetmektedir.
Eğer fail tehdit suçunu yazılı ya da başka insanların görebileceği bir ortamda değil de telefonda işliyorsa bu durumda da başka türlü ispatlama olanağı bulunmadığı için ses kaydı alınmasının suç olmayacağı kanısı oluşmaktadır.
Kavga Sırasında Söylenen Sözler Tehdit Olarak Kabul Edilir mi?
Karşılıklı konuşmaların hiddetlendiği kavga anlarında taraflar birbirlerine farklı sözler belirtebilir, imalarda bulunabilir. Uygulamada geçmişte kavga anının sıcaklığı ile söylenen tehdit içerikli sözler hiddetin verdiği hezeyan nedeniyle söylenmiş sayılarak sanığa ceza verilmiyordu. Ancak son yıllarda Yargıtay kararlarında kavga sırasında söylenen tehdit içerikli sözlerin de suç kapsamında olduğu, kavganın hiddeti nedeni ile söylenmiş olmasının ancak koşulları varsa haksız tahrik indirimi sağlayacağı belirtilmektedir.
Tehdit Suçunda Cezanın Ertelenmesi, Adli Para Cezasına Çevrilmesi ve HAGB
Tehdit suçu nedeniyle mahkeme tarafından verilen ceza koşulları oluştuysa mahkeme tarafından ertelenebilir veya adli para cezasına çevrilebilir.
Tehdit suçunda ortada henüz bir zarar söz konusu olmadığı için cezanın Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması için zararın tazmin edilmesi şartı aranmaz. Koşullar sağlanıyorsa hakim tarafından HAGB kararı verilebilir.